Palmiye İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Eryarsoy, “10. yılda geldiğimiz yerden memnunuz ama hayallerimiz büyük. Türkiye’de hızla büyüyen OTC sektöründe şu an bilinen ve köklü birkaç firmadan biriyiz.”
Sektörde 10. Yılını kutlayan Palmiye İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Eryarsoy, OTC News’in sorularını cevaplandırdı.
Palmiye İlaç ne zaman kuruldu? Biraz bilgi verebilir misiniz?
2005 yılında 4 eczacı 1 öğretim görevlisi ortaklığında kuruldu. İlk distribütörlüğünü dünyanın Omega-3 devi Carlson Labs ile yaptı. Daha sonrasında Almanya’nın güçlü efervesan üreticilerinden Sunlife ile 2. distribütörlük anlaşmasını yaptı. Süreç içerisinde 2005 yılında şirketi kurduğumuzda piyasada Omega-3 ve efervesan bilinci çok yüksek değildi. Bizimde pazara girmemiz ile birlikte yaptığımız çalışmalarla bu bilinci arttırarak piyasaya katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. 8 yıllık başarılı bir grafikten sonra 2013 yılı Mart ayında Almanya’nın en büyük ilaç dışı gruplarından biri olan DMK Group’un Sanotact firmasıyla hisse ortaklığı anlaşmasına varıldı. Şu an 3 eczacı, 1 öğretim görevlisi ve 1 yabancı ortakla birlikte iş hayatımıza devam ediyoruz.
Sektördeki 10. Yılınızı kutluyorsunuz? 10 yılda geldiğiniz noktadan memnun musunuz?
- yılda geldiğimiz yerden memnunuz ama hayallerimiz büyük. Türkiye’de hızla büyüyen OTC sektöründe şu an bilinen ve köklü birkaç firmadan biriyiz. Ama mütevaziliğimiz ve haddimizi bilerek sektör içerisinde mümkün olan en üst konuma çıkmayı planlıyoruz. Sektör içerisinde duayen firmaların da aktivitelerini inceleyerek ve kendimize has koordinasyonumuzla bunu başarabileceğimize olan güvenim, hem ekibime karşı, hem yönetimimize karşı tamdır.
Palmiye İlaç’ın distribütörlüğünü yaptığı firmalar ve ürünlerinden bahseder misiniz?
Firmamız Avrupa ve Amerika’nın önde gelen firmaları ile distribütörlük anlaşması yapmıştır. Ilk olarak Amerika’nın uzman vitamin firması Carlson Labs ile anlaşma yaptık. Carlson Labs halen Omega-3 te Amerika’nın en kaliteli ve en güvenilir firmasıdır. Diğer distribütörlüğünü yaptığımız Sunlife firması dünyanın önde gelen efervesan tablet üreticilerinden biri olup, Sunlife adı tüm dünyada kalite ve güvenle anılmaktadır. Distribütör ve temsilcilikleri ile 50 ülkede faaliyet göstermektedir. Avrupa’nın en çok satan zayıflama ürünü Formoline üreticisi Certmedica diğer bir distribütörlüğünü yaptığımız firma olup, formoline ürünü her yıl Alman Eczacılar Birliği gibi daha birçok kurumdan ödüller almaktadır. Her sene yılın zayıflama ürünü ödülünü alan bir firmadır. Halen ortağımız da olan Sanotact firması, Almanya da Gıda sektörünün pazar liderlerinden DMK Group’un alt firmasıdır. Bu firmanın Biolabor markası ile distribütörlük anlaşmamız devam etmektedir. Biolabor markası altında etkin içerikli, kaliteli ve özellikli ürünleri piyasaya sunmaktayız. 2015 yılı için ise planladığımız yeni ürünlerimiz olacak.
Eczanelerdeki OTC payı git gide artıyor. Bu eczaneleri biraz olsun rahatlatır mı?
Eczanelerde ki OTC payının artmasının eczanelere ekstra nakit girdisini arttıracağı kesin. Ama bunun eczaneler tarafından bilinçli ve kontrollü mümkün ise danışmanlık alarak ve muhasebe girdilerini kontrol ederek yapmaları gerekiyor aksi takdirde OTC eczaneler için avantajın yanında; Yanlış ürün alımları, Kontrolsüz stok, Düşük kaliteli ürün tanzimi, Eczanelerin marketleşmesi, Ürün danışmanlığının yerini ürün satışına çevirmesi gibi dezavantajlarda sağlayabilir. Bu sebeple sağlık kurumu kimliği yanında ticari işletmeler olan eczanelerin kaliteli ve yerinde OTC bilinciyle eğitimlere katılmaları gerektiğine inanıyorum.
OTC’nin satış kanalı sizce neden eczaneler olmalı? Tüketici bu konuda bilinçli mi?
Sadece OTC’nin değil insan vücuduyla ilgili ve sağlığına direkt veya dolaylı etki edebilecek her ürün sadece eczanede satılmalı. Örnek: Mamalar, bütün dermatolojik ürünler, mümkünse bitkisel karışımlar. Yani satılırken endikasyon belirtilen her şeyin asıl satış mekânı eczanelerdir. Tabii süreç içerisinde kontrol edilemeyen alanlarda, yetkin olmayan kişiler tarafından bu sektörün kullanılması ve eczacılarımızın ne yazık ki yoğun kurumsal reçete akışlarından dolayı bu alanı ihmal etmeleri tüketicilerde bilinç oluşmasını azalttı. Ama son zamanlarda yetkili bakanlıkların prosedürle ilgili ciddi adım atmaları, piyasada görülen yanlış uygulamalardan dolayı sağlığa zarar vermiş örnekler ve eczanelerin danışmanlık hizmet ve bilgi birikimlerini öne çıkararak bu alanı önemsemeleri tüketici bilinci konusunda da olumlu gelişmelere sebep olmuştur.
Türkiye’de Vitamin ve Gıda Takviyeleri pazarı hakkında neler söylersiniz? Bu Pazar yeterince gelişmiş mi?
Türkiye’de gıda takviyesi pazarının 150-200 milyon TL civarında olduğu tahmin ediliyor. Ve her yıl çift haneli rakamlarda büyüme gerçekleşmekte. Sanal ticarette bu rakamın 5 ile 7 katı arasında bir pazar olduğu tahmin ediliyor. Süreç içerisinde eczanelerin OTC pazarına sahip çıktıkları ölçüde eczane tarafındaki pazarın daha hızlı büyüyeceğini düşünüyorum.