Aile şirketi olan Zadegan Grup ile gıda sektöründe yatırımları olan Ecz. Kamber Çal, dünyada yeni trend 3.nesil kahvecilik alanında girişimleri ile dikkat çekiyor. Bu girişimin başında da kahve sektörünün yeni ismi Coffee Gutta geliyor. Kişiye özel hizmet anlayışı ile dikkat çeken Coffee Gutta, ürün kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve güçlü sermaye yapısıyla sektörde ön plana çıkan bir marka. “Kahvenin Rotası” sloganıyla Coffee Gutta markasını yaratan Ecz. Kamber Çal, sektöre iddialı giriş yaparak göz doldurdu. Eczacılığının yanında aynı zamanda girişimci ruhu ile de dikkat çeken Çal, sorularımızı tüm içtenliğiyle yanıtladı:
Eczacılık alanında deneyimli biri olarak neden farklı bir sektör olan kahve alanına yöneldiniz?
Öncelikle, aile şirketimiz ile yıllardır gıda sektöründe faaliyetler gösteriyoruz. Yani bu alanda ciddi bir deneyim ve bilgi birikimiz var. Ben bu birikimi yiyecek-içecek sektörü olan kahve alanına aktardım. Şu bir gerçek ki eczacılık sektöründe önemli sıkıntılar oluşmaya başlamıştı. Sektör gün be gün daralıyor, kârlılık yok oluyordu. Dermokozmetik ve OTC gibi pazarların Türkiye piyasasında büyümediğini gördüm. Ayrıca Dermokozmetik markalar agresif stok politikası ile eczacıları çok zorluyordu. Stok maliyetlerinin neredeyse 1 yıla çıkmıştı. O dönem Dermokozmetik markası Babe’nin de ortağıydım. Optimer Sağlık Ürünleri şirketi ile Babe markasını tüm Türkiye’de yaygınlaştırdık ve bir bayi ağı oluşturduk. Yeni, daha kazançlı, yine itibarlı fakat daha az yoran bir alanda iş yapmayı düşünmeye başladım. Gıda sektöründeki deneyimlerimizin de gücü ile kahve sektörüne yöneldim.
Üçüncü nesil kahve akımını nasıl keşfettiniz?
Yeni ve büyüyen bir pazar. Sektör araştırmalarında 2016 yılında 500 milyon TL değerindeki Türkiye pazarının, 2017 yılında 1 milyar liraya ulaşması öngörülüyor. Ben de saha, pazar araştırmaları ve rakip araştırmaları yaptım. Fizibilite çalışmalarını tamamladım. İlk olarak Süleymaniye’de bulunan yerimizin bambaşka bir mimari konsepte dönüşmesini sağladım. İsimi ve logo çalışmaları için de titiz bir çalışma yürüttüm. İnce eleyip sık dokudum. Ve 2015 yılında Coffee Gutta markasını Türkiye’ye kazandırdım. ‘Kahvenin Rotası’ sloganıyla sektöre hızlı bir giriş yaptım. Coffee Gutta markası kısa sürede Süleymaniye’de kahve tutkunlarının, gençlerin ve turistleri tercih ettiği bir marka haline gelerek dikkatleri üzerine çekti.
Bize Coffee Gutta’dan bahseder misiniz?
Coffee Gutta, 3. nesil kahve akımı ile kahvenin tadını standardize etmeden, yöresi ve çiftliklerindeki kendi özelliklerini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Coffee Gutta, single orgin kahveleri özel demleme teknikleriyle Türk müşterisinin damak tadına sunuyor. Özel kekler ve sandviç çeşitlerinin yer aldığı doyurucu ve leziz menü ise hizmet kalitesini artırıyor.
Hızla şubeleşmeye başladığınız görülüyor. Franchise çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Profesyonel yaklaşım ve eğitime önem veren bir anlayışla yola çıktık. Gerek kendi şubelerimizi açarak gerekse de franchising yöntemi ile tüm Türkiye’de büyümeyi hedefliyoruz. İlk franchise şubemizi Şile’de açtık, ardından Galata şubesi açıldı. Balat şubesi için de hazırlıklarımız son hızıyla devam ediyor. Kârlı, yatırım maliyeti düşük, yönetimi kolay bir iş alanı. Üstelik ilk 10 franchise şubesinden bedel almayacağız. Coffee Gutta’nın franchise yatırımı yapmak isteyenler için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Coffee Gutta’nın yatırım şartlarını yerine getirmek ve marka değer ve prensiplerine uygun hareket etmek yeterli. Bu sayede daha hızlı büyümeyi hedefliyoruz.
Bu alanda yatırım yapmak isteyen girişimcilere bir öneriniz var mı?
Bir eczacı olarak 3. nesil kahvecilikten çok keyif alıyorum. Single orgin kahveler, blend kahve reçetelendirmesi ve özel demleme teknikleri, ilaç laboratuvarını andıran teknikler. Ayrıca sektör, orijinal ve ilgi çekici konsepti ile yatırım açısından cazip bir sektör. Stok sorunu yok ve çok büyük yatırımlar gerektirmeyen kârlı bir sektör.
Üçüncü nesil kahve akımı nedir?
Bu terimi, ilk kez Wrecking Ball Coffee Roasters isminde bir kahvecinin kurucusu olan Trish Rothgeb’in 2002 yılında kullandığı sanılıyor. Kahvede üçüncü dalga, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinin bir ticari madde olarak değil de tıpkı şarap gibi sanatsal bir gıda tüketim maddesi olarak özenle değerlendirilmesi anlamına geliyor. Kahvenin daha bitki olarak yetiştirilmesinden kahve çekirdeği haline getirilmesi, işlenmesi, kavrulması, öğütülmesi ve demlenmesine kadar geçen tüm süreçlerinde kahvenin üst düzey bir özene layık görülmesi, üçüncü nesil kahveciliğin özünü oluşturuyor.