Orhan YILDIZ yazdı…
Bahar aylarındayız artık. Hep birlikte bir uyanışı bir kez daha yaşıyoruz. İçimizdeki enerji, kendimizi daha iyi hissetmemizi ve bunu da daha fazla dışa vurmamızı sağlıyor. Bunun en önemli yollarından biri de konuşmak ve anlatmak elbette. Yaşadıklarımızı, artan istek ve arzularımızı daha çok dile getiriyoruz baharda.
Eczanelerimizde de durum değişmiyor. Hiç şüphesiz bu aylarda, hastalık şikâyetlerinden çok kişisel bakımlarıyla ilgili danışmak, bilgi almak isteyenlerin sayısı kış aylarına göre daha da artıyor. Hal böyle olunca birilerinin de dinlemesi, sonrasında da en iyi bilgiyi ya da ürün tavsiyesini vermesi gerekiyor ve tabi ki bunu yapmak da sizlere düşüyor. Bu aynı zamanda elden satılacak kişisel bakım ürünlerinin tavsiye edildiği bir dönemin başlangıcının da habercisi olunca, dinlemek bir kat daha önem kazanıyor.
Etkin bir şekilde dinleyebilmek, iyi iletişimin temel taşıdır. Bunu yapabilmek için de bazı temel kurallara uymamız gerekiyor elbette. Kısaca sıralayacak olursak;
Dinlemeye hevesli olmak: Karşımızdaki kişinin derdini tam olarak dinlemeye, anlamaya ve yardımcı olmaya açık olduğumuzu kelimelerimizle, ses tonumuzla ve beden dilimizle göstermeliyiz.
Ön yargıları bir kenara bırakmak: Danışanlarımızın ilk cümlelerinin hemen ardından, zihnimizde cümlelerini tamamlayarak karar veriyor olmak çoğunlukla doğru sonuca ve önerimlere götürmeyecektir. Bu nedenle ön yargı ve varsayımlardan uzak durmak çok daha sağlıklı bir yoldur.
Söz kesmemek: Yukarıdaki nedenler, karşımızdaki kişinin sözünü kesmemize ve kendisini dilediği gibi ifade edememesine sebep olur ki; hiç birimiz sözümüzün kesildiği bir iletişim modelinde kendimizi rahat hissetmeyiz. Daha da kötüsü bu tutum bulunduğumuz ortamdan uzaklaşma ihtiyacı doğurur. Bu nedenle biraz daha sabırlı olmak, daha iyi sonuçlar verecektir.
Soru sormak: Karşımızdaki kişiyi dinlerken, arada sorular yönelterek sorunun derinine inmek, en kesin sonuca varabilme ve en doğru ürün öneriminde bulunabilmek adına çok faydalı bir yöntemdir ve karşı tarafa aslında ne kadar önemsenerek dinlenildiği hissini de verir. Unutmayalım ki; hepimiz belli dönemlerde başkaları için “danışan” rolünde oluyoruz ve bu tutum bize de kendimizi iyi hissettiriyor.
Özetlemek: Arada “doğru anladıysam” ya da “anladığım kadarıyla” özetleme cümleleri ile birlikte yanlış anlamaları ortadan kaldırmak, konu üzerinde netleşmek, sizi sonuca daha kolay götürecektir. Bu da yine en doğru tavsiyeyi yapmanız konusunda sizin yardımcılarınızdan birisidir.
Beden dilini etkin kullanmak: Etkili dinlemenin en önemli hatta belki ilk kuralı beden dilinizi doğru kullanmaktan geçer. Öncelikle dinlerken karşınızdaki kişinin gözlerinin içine bakmak ilk kuraldır. Başka bir meşguliyetinizin olduğu hissi danışanlarınızın kendisini önemli hissetmesini ve anlatma isteğini köreltir. Ayrıca gülümseyen bir yüz, olumlu mimikler, yumuşak bir ses tonu, iletişimin istenilen düzeyde ilerleyebilmesinin önemli anahtarlarıdır.
Dinlediğiniz tüm kişilerin dertlerine deva olacağınız, dinleyicilerinizin de çok olacağı bir bahar
Diliyorum.