İstanbul Zeytinburnu’ndaki Park Eczanesi Eczacısı Necip Mercan ile eczane dizaynı ve eczacılık sektörünü konuştuk:
Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız? Park Eczanesi kaç yıldır hizmet veriyor?
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1987 mezunuyum. Meslek hayatımın 29. Yılı. Park Eczanesi yaklaşık 19 senelik bir eczane. Eczanemiz özel hastanene yanı ana arterde. Geçen sene eczanemizi büyüttük ve yeniledik. Eczanemizi yeni konsept eczane haline getirdik.
Eczane dizaynınızı yenilerken neden Ezaş’ı tercih ettiniz?
Bu aşamada Ezaş’ı tercih ettik. Çünkü şirket sahipleri ile yıllardır tanışıklığımız ve daha evvel çalışmışlığımız var. Bu konuda Türkiye’nin en uzman, en büyük ve başarılı şirketi olduğunu düşünüyoruz. Bu tür işlerde proje başlamak kadar projeyi bitirmek de önemli. Ayrıca dünyadaki yenilikleri takip eden bir anlayış bizim için çok önemliydi. Böyle bir anlayış ve projelendirme hayalimiz idi. Bu sebepten Ezaş ile çalışmaktan memnunuz.
Dizaynla ilgili meslektaşlarınıza önerileriniz nelerdir? Yeni konsept eczaneler nasıl olmalı?
Esasen meslektaşlarıma şunu tavsiye ediyorum. Her sene eczane bütçesinden belli bir miktarı eczaneyi yenilemek için, modernleştirmek için ayırmaları ve harcamaları gerekiyor. Bu sayede eczane günün şartlarına uygun olarak hizmetine devam edebilir. Buna rağmen belli zaman dönemlerinde komple bir yenileme ihtiyacı gerekiyor. Eğer bunu yaparsak halk sağlığı açısından daha rahat hizmet edebileceğiz. Bu aşamada da çalışırken zevk alabileceğimiz kendimizi geliştirebileceğimiz bir mekâna sahip olabiliriz. Günümüz şartlarında böyle bir eczane mekânı için daha geniş çalışma alanları gerekiyor. Eczanemiz genişledikçe çeşitliliğimiz ve iş hacmimiz artıyor. Bu durum rekabet gücümüzü de olumlu etkiliyor. Havadar, aydınlık, modern görünümlü dolapların bulunduğu, çalışanların ihtiyaçlarına uygun alanlar yaratılan, müşteriye ürünlerin daha rahat sunulabildiği, mümkünse ilacın ayrı bir bölümde muhafaza edildiği yenilikleri sunabileceğimiz, teknolojik olarak güçlü bir alt yapısı olan bir eczane. Tabii ki tavsiyemiz imkânlar ölçüsünde. Bunun farklı boyutlarda uygulanabilirliği de var.
Eczacılar halkın en yakın sağlık danışmanı. Eczacıların sağlık danışmanlığına ağırlık vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eczacıların halk sağlığı danışmanlığı hizmeti verebilmesi çok önemli. Özellikle ilaç ve hastalıklarla ilgili hastayı bilgilendirerek ürünleri sunabilmesi kesinlikle önemli. Bizim diğer meslek gruplarından farkımız da bu zaten. İlacı poşete koyarak elma armut verir gibi hastaya vermemeliyiz. Bunu sahip olduğumuz bilgi ile birlikte izah ederek anlatarak ve teknolojiden de faydalanarak bilgiyi aktararak sunabilmeliyiz. Tabii ki bunu yapabilmemiz için öncelikle bilgi ile donanmış bir kadroya ihtiyacımız var. Mümkünse eczanemizde yardımcı Eczacı konumlandırabilmeliyiz. Tabii ki maliyetli bir iş. Bu konuda devlet desteği önemli. Bu sayede halka sunabileceğiniz bilgi ile birlikte ilaçların doğru kullanımı ve hastalık süresince tedavinin iyi şekillendirilmesi halk sağlığı açısından olumlu sonuçlar doğuracak. Bu da devletin sağlık bütçesine tasarrufa yardımcı olabilir. Devlet eğitime önem veren bunu sertifikayla taçlandıran ve nitelikli eleman çalıştıran eczanelere verdiği desteğin kat kat fazlasını geri alabilir. Tabii ki sağlıklı bir nüfus ve nesil bunun asıl ödülü olacaktır. Ben eczanemi yenilerken ilacın hastaya bilgi ile birlikte aktarılmasını ön planda tuttum. Dekorasyonumuzu bile buna uygun şekillendirdik. Bu konuyla ilgili hem personel sayımızı genişlettik hem de her hafta kısa süreli eğitimler planladık. Ayrıca yardımcı eczacı kavramını da eczanemizde hayata geçirdik. Bu eğitimler meslek hayatımız boyunca devam edecek. Eğitimlerimizi ilaç firmalarının desteğiyle devam ettiriyoruz. Özellikle akılda kalırlık ve devamlılık açısından bunu haftada 3 gün sabah kahvaltı ile birlikte 15’er dakikalık programlar halinde alıyoruz. Burada görsel destekli sunumlar pratik eğitimler alıyoruz. Fakat burada dikkatinizi çekmek istediğim bir konu var diğer meslek gruplarında mesleki eğitim ve nitelikli eleman çalıştırmak devlet tarafından desteklenirken, teşvik edilirken maalesef ki eczane boyutunda bırakın da desteği, engelleniyor ile cezalandırılıyoruz. Eczaneler daha fazla istihdam yaratacak yatırım yapacak bir ciroya ulaştığı zaman daha fazla iskonto uygulamak zorunda kalıyor. Daha az reçete bedeli alıyor vergi dilimi yükseliyor ve bir sürü problem. Burada söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Ben burada yatırımı yapan, nitelikli eleman çalıştıran istihdam yaratan ve eğitimle birlikte buna devam eden eczanelerin desteklenmesi gerektiğini belirtmek istiyorum. İşte burada biz buna meslek hakkı diyoruz. Eczacının meslek hakkını devlet desteklemeli, geri dönüşümü halk sağlığı ile birlikte olacaktır.
Medikal ürünlerin eczanelerde satılması eczanelere bir hareketlilik getirdi mi? Medikal Ürün grubu daha genişlemeli mi?
Medikal malzeme satışı maalesef şu anda eczanemizde hiç bir hareketlilik getirmedi. Ama uzun vadede faydası olacağına inanıyorum. Neticede bu mesleğimize bir katkıdır. Bir meslek hakkının kazanımıdır. Eczacı arkadaşlarım bu konuda eğitim alarak varlığını hissettirmeli ve uzun vadede bu konuda başarılı olmalıdır.
OTC ürünler de eczanelerde ağırlıklı olarak yer alıyor. OTC’nin eczanelerdeki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
OTC ürünlerinin eczanede bulunması ve satışının giderek artması eczane kârlılığının artmasına faydalı olacaktır. Nakit akışının ve cironun artması yönünde de olumlu katkıları olur. Park Eczanesi olarak bizim hedeflerimizde doğal destek ürünleri ve bitkisel ilaçlarda söz sahibi uzman bir eczane olmak var. Bunun için gerekli altyapıyı dekorasyonumuz esnasında oluşturduk. Alanında uzman nitelikli ve kaliteli ürünler üreten firmalarla da ortak çalışmalar yaptık ve yapıyoruz. Eczanemizin yaklaşık olarak dörtte birini bu tür ürünlere ayırdık. Ve tabii ki bu tür ürünleri bilgi ile birlikte sunmak istiyoruz. Bu tarz ürünlerin toplumumuzda benimsenmesi ve kullanılmasının uzun vadede nitelikli, sağlıklı yaşam açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Avrupa’da ve Amerika’da bu tarz ürünlerin çok yaygın bir şekilde kullanıldığını biliyoruz. Belki de bu sayede insanlar daha uzun ve sağlıklı yaşayabiliyorlar ve yaşamları boyunca verimli bireyler olarak iş hayatında başarılı olabiliyorlar. Türkiye’de ise bu tür alanlar aktar tabir ettiğimiz meslek grubunun elinde bulunuyor ve bazı merdiven altı üretimler konuda halk sağlığını tehdit ediyor. Biz toplum olarak hasta olduğumuz zaman doktora gidiyoruz veya eczaneye gidiyoruz. Halbuki bu tarz ürünlerin kullanımının artması bazı hastalıkları da önleyebilecektir. Eczacı bu tarz ürünlerde yetki sahibidir. Eczacıların bu konudaki yetkilerini kullanabilmeleri için bazı kanun ve yönetmeliklerin de düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum. Ama Eczacı meslektaşlarımızın bu konuyu sahiplenmesi, yatırım yapması da önemli.
Dermokozmetik ürünlere olan ilgi halen devam ediyor mu? Eczanelerde bu ürünlerin daha fazla satılması için neler yapılabilir?
İnsan var oldukça ve kadınlar kendine özen gösterdikçe dermokozmetik ürünlerin geleceği var. Pazar oluşmaya, genişlemeye devam edecek. Park Eczanesi olarak dermokozmetik ürünler ile ilgili çalışmalarımız yeni başladı. Bu konuyla ilgili eczanemizde bir alan oluşturduk. Uzmanlarımız ile cilt bakımı yapıyoruz, uygun ürünler öneriyoruz. Fakat internetten satış olayı dermokozmetik alanda eczanelere ciddi bir rakip. Bunu da öğrendik. İşin enteresan tarafı bu alanda İnternette olan firmaların sanırım bir kısmı eczacı arkadaşlarıma ait. Bu manada kendi kendimize rakip oluyoruz. Eczanemizde ilgi ve bilgi ile bu ürünleri bir arada sunabilmek sayesinde bir fark yaratabiliriz. Umarım başarılı oluruz.
Sizce eczacılığın temel sorunları neler? Çözüm önerileriniz var mı?
Eczacılığın temel sorunları meslek hakkımızın kazanılması. Temel sağlık kurumu olan eczanelerin devlet tarafından desteklenmesi. Eczanelerin teknolojiye, halk sağlığına yatırım yapılması konusunda desteklenmesi teşvik edilmesi. Modern nitelikli eczanelerin kurulması açısından bu şart. Güçlü eczacı güçlü eczaneler halk sağlığına faydalı olacaktır. Mesleki kuruluşlarımızın bu konuda belli korkulardan önyargılardan sıyrılıp çalışmalar yapması gerekiyor.
Eczacılık fakültelerinin sayısı son yıllarda artıyor. Bu durum eczacılık sistemini nasıl etkiler?
Eczacılık fakültelerinin sayılarının artması ve normalden daha fazla eczacının mezun olması bir sorun gibi görünüyor. Ama bu eczacıların var olan eczanelerde çalışmasının sağlanması ve teşvik edilmesi faydalı sonuçlar doğurabilir. Türk Eczacıları Birliği’nin bu konudaki yaklaşımını ideolojik ve siyasi buluyorum. İkinci eczacı kavramında 3 asgari ücret seviyesinin uygulanabilirliği Türkiye şartlarında pek mümkün gözükmüyor. Bu keşke mümkün olabilse. Birçok eczanenin bu konuda zorlandığını biliyorum. Böyle tepeden inme kurallarla kanunlarla realiteyi değiştiremezsiniz. Bu tür kurallar istihdamı azaltır arttırmaz. Eğer daha çok eczacının yeni genç eczacının iş sahibi olabilmesi hedefleniyorsa başka çalışmalar yapılmalı. Bu konuda başarılı olunursa Türkiye’de eczanelerde verilen sağlık hizmeti daha kaliteli olacaktır.