Koronavirüste ikinci dalga tehlikesinin konuşulduğu bu günlerde glutatyon bağışıklık güçlendirici özelliğiyle öne çıkıyor. Oldukça güçlü bir antioksidan olan glutatyon, serbest radikallerin etkisini azaltmaya destek olurken birçok hastalık için de önleyici özellik taşıyor. Uzm. Dr. Şafak Göktaş, glutatyonla ilgili bilinmeyenleri sıraladı.
Uzm. Dr. Şafak Göktaş tarafından da yapılan damar içi glutatyon uygulaması, vücutta azalmaya başladığında hastalıkların tetiklendiğini düşündüren bir tür antioksidan. Vücutta doğal olarak bulunan glutatyon, güçlü yapısıyla oldukça fonksiyonel bir görev yapıyor. Sağlıksız yaşam, ilerleyen yaş gibi etkenler nedeniyle vücutta glutatyon düzeyi zaman içinde azalabiliyor. Bunun yanı sıra her ne kadar beslenmeyle desteklenmeye çalışılsa bile, kimi zaman bu çaba glutatyon seviyesini yüksek tutmak için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle mutlaka dışarıdan glutatyon desteği almak gerekiyor.
Glutatyon eksikliğinde bağışıklık düştüğü gibi, aynı zamanda kalp damar hastalıkları, diyabet, kanser, demans gibi birçok hastalığa da davetiye çıkıyor. Glutatyon anti-aging konusunda da tam destek. Cildi canlandırıcı özelliği bulunan glutatyon, renklerin tonlarının eşitlenmesine ve cildin nem kazanmasına yardımcı oluyor. Ayrıca vücudu ağır metallerden arındırmada glutatyon tam koruma sağlıyor. Bunun yanı sıra hücrelere zarar veren oluşumlar da glutatyon tarafından etkisiz hale getirilebiliyor. Dolayısıyla bu güçlü antioksidan, vücuttaki sistemi zararlılardan koruyan bir tür bariyer olarak tanımlanıyor.
Glutatyon ağızdan takviyelerle alınabildiği gibi, damar yoluyla da enjekte edilebiliyor. Ancak damar yolundan alındığı taktirde bu işlemin mutlaka muayenehane ortamında, güvenilir ve uzman ellerde uygulanması gerekiyor. Merdiven altı şeklinde tabir edilen yerlerde yapılan uygulamalar insan sağlığı için tehdit oluşturuyor.
Bir bireyin günlük glutatyon ihtiyacı ortalama 500 mg seviyesinde seyrediyor. Her ne kadar rezervleri tam olarak doldurmasa da besinlerle vücuda glutatyon katkısı sağlamak mümkün. Ispanak, enginar, karnabahar, maydanoz gibi bitkisel glutatyon kaynakları bu yönde tercih edilebiliyor.
Virüsün etkisini yeniden hissettirmeye başladığı günlerde, kışa girmeden alınacak glutatyon takviyeleri, vücudu daha güçlü tutarak hastalıklara karşı koruyucu görevini üstlenecektir.