Yusuf KÜRKÇÜOĞLU yazdı:
ECZANE EKONOMİLERİ ALARM VERİYOR…
2009 yılından bu yana yenilenmeyen İlaç Fiyat Kararnamesi düzenlemesinden dolayı, ilaç fiyatları arttıkça eczacı kârlılığı düşmekte. 2009 yılında eczacı kârlılık payında yüzde 25’e karşılık gelen 1.,2. ve 3. Kademedeki ilaç sayısı 9.609 ilaçta 8.771 iken, 2020 yılında bu sayı 14.469 ilaçta 11.502 olmuştur. 1., 2. ve 3. Kademedeki ilaçların 2009’dan bu yana toplam ilaçlar içerisindeki oranı yüzde 91.27’den yüzde 79.49’a düşmüş durumda. Eczacılara daha az kâr yüzdesi verilen kademeler olan 4. ve 5. Kademedeki ilaç sayısı ise hızla artmakta. Fiyat arttıkça eczacının elde ettiği gelir düşmektedir. İlaç Fiyat Kararnamesi’nde fiyatı 100 TL’ye kadar olan ilaçlarda % 25 olarak belirlenmiş eczacı kârlılığının fiyatı 150 TL’ye kadar olan ilaçlar için yukarı çekilmeli. Biyoteknolojik ilaçların piyasada giderek yaygınlaşması dolayısıyla 4’üncü ve 5’inci kademe olarak sınıflandırılan ilaçlar için, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde % 16 ve % 12 olarak belirlenmiş eczacı kârlılık oranlarının da % 20 ve % 15 olarak güncellenmesi gerekmektedir.
ECZACILARA MESLEK HAKKI VERİLMELİ
İlaç Fiyat Kararnamesi’nde değişiklik yapılarak eczacı gelirinin yalnızca ilaç fiyatlarına bağımlı olmaktan çıkarılması; eczacıların sahip olduğu mesleki uzmanlığa bağlı olarak hastalara ve başvuranlara verdiği danışmanlık hizmeti çerçevesinde bir mesleki ücretlendirilmeye geçilmesi, meslek hakkı verilmesi kaçınılmaz bir hal almıştır.
Eczacıların geliri büyük oranda devlet tarafından belirlenen ilaç fiyatlarına ve kârlılık oranlarına bağlı. 12 yıldır eczacı kârlılık oranlarının artırılmaması sistematik bir şekilde eczane ekonomilerinin kötüye gitmesine sebep olmaktadır. Sorunların biran evvel çözümü noktasında gerek Sosyal Güvenlik Kurumu, gerek Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu gerekse Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri bir çare bulmalıdırlar.
SORUMLUSU ECZACI DEĞİLDİR
Türkiye’nin herhangi bir ilinde bir özel hastane veya tıp merkezi SGK ile yaşadığı sorunlar sebebiyle kapanabiliyor. Bu normal bir şey. Anormal olan konu şu ki bu kapanma olayından eczacılara ceza gelmesi. Nasıl mı şöyle: Sorunlu bir şekilde kapanan hastane ve tıp merkezinin geriye doğru yazmış olduğu hemen hemen tüm reçetelerin bedelleri eczacılardan isteniyor. Tıp merkezi açıkken doktorları tarafından yazılan reçeteler bilindiği üzere eczaneler tarafından kanunen karşılanmaktadır. Bahse konu reçeteler, e-reçeteler elektronik ortamda kontrolü SGK’da olan MEDULA sistemi üzerinden üretilmişlerdir ve bu e-reçeteler ile hastalar veya hasta yakınları eczanelere başvurup ilaçları eczanelerden temin etmişlerdir. Reçetelerdeki ilaçlar Medula sistemine işlenip kare kodları okutulup hasta veya hasta yakınlarına teslim edilmektedir. Eczanelerin karşıladığı bu reçetelerin bedelleri geçmişe dönük olarak SGK tarafından eczacılardan istenmektedir. Eczacıları bu tür konularla suçlamak çok gereksiz bir uygulama. SGK, tıp merkezi ve kapanan hastanelerle yaşadığı sorunlarına eczacıları alet etmemelidir. Bu durumun sorumlusu eczacılar değildir.
GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN İLAÇ TEMİNİ
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve Türk Eczacıları Birliği arasında Geçici Koruma Altındaki Yabancıların Serbest Eczanelerden İlaç Teminine Yönelik Protokol imzalandı. İmzalanan Protokol, uzun yıllardır süren belirsizliklerin ortadan kalkması adına önemli bir adım oldu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun büyük emekleri sonucu gelinen bu noktanın, geçici koruma altındaki yabancılara ve eczacılık camiasına hayırlı olmasını dilerim. Eczacılar, göçmenlerin sürdürülebilir ilaç ve eczacılık hizmetlerine erişimi noktasında 7-8 ayı bulan geri ödeme dönemlerine rağmen, on yıla yakın bir süredir fedakârca bu hizmeti sürdürüyordu. Protokol ile geri ödeme sürelerinin de 3 aya inmesi gerekmektedir.
Yeni yılın ilk sayısında birçok röportaj da dergimizde yar alıyor. Orzaks İlaç Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Yunus Emre Alimoğlu, TAB İlaç Genel Müdürü Dr. Elif Pahsa, Wellcare Satış ve Pazarlama Direktörü İpek Özçırpıcı ve Doppelherz Marka Müdürü Seçil Akkaya ile yaptığımız röportajlar ilgiyle okuyacağınızı umarım. Gıda takviyelerinin sadece eczanelerde satılması ile ilgili haberlerimiz de dikkat çekici.
Yeni bir sayıda buluşmak dileğiyle,
Esen Kalın…