Her gün milyarlarca hücremiz ölüyor.
Hücresel sağlığımız optimal olduğunda, apoptoz adı verilen bir süreç aracılığıyla bu ölü ve ölmekte olan hücreler yok edilir ve hemen hemen aynı oranda yeni genç hücrelerle doldurulur.
Ancak yaş aldıkça vücudumuz yaşlı hücrelerimizi elimine etmek için daha çok uğraşır.
Yaşlanan ‘Senescent’ hücreler, vücudumuzdaki artık yararlı bir işlevi yerine getirmeyen, eski, yıpranmış hücrelerdir.
Senescent Hücreler yaşam tarzı tıbbında, özellikle longevity yani iyi yaşam uygulamalarında önemle üstünde durulan bir tanım
Ayrıca ‘zombi hücreleri’ olarak da adlandırılıyorlar çünkü faydalı ömürleri dolmuş olmasına rağmen içimizde yaşamaya devam ediyorlar.
Yaşlanan hücreler artık sağlığımıza yararlı bir işlev veremeyecek kadar yaşlı ve yıpranmış durumda, ancak vücudumuz onları yok edemediği için sağlığımıza hiçbir fayda sağlamadan enerjimizi ve beslenmemizi israf etmeye devam ediyorlar.
Zamanla doku onarımı ve gençleşmesinde ortaya çıkan verimsizlikler çok çeşitli yaşlanma sorunlarını da hızlandırır. Bunlar;
* Eklem rahatsızlığı.
* Hem fiziksel hem de daha az enerji
* Antrenmanlardan veya fiziksel aktivitelerden vs. sonra toparlanmanın çok daha uzun sürmesi.
Bu nedenle, yaşlanan ‘Senescent’ hücreleri ortadan kaldırmak yaşlanma sürecimize önemli ölçüde fayda sağlar. Örneğin, bir ev bitkisinin ara sıra eski sarı yapraklarını budadığınızda, bitkinin genel sağlığından iki önemli şekilde faydalanırsınız:
- Bitkiye yararı olmayan bitki kaynaklarını boşa harcayan yaprakları yok etmiş olursunuz, böylece düzgün çalışan yapraklarda bitkinin besin ve enerji kaynakları daha verimli kullanılabilir.
- Ayrıca bitkide genç ve sağlıklı büyümenin gerçekleşmesi için yeni alan yaratılır.
Bu, yaşlanan hücrelerimizi neden yok etmek istediğimizi daha iyi anlamaya iyi bir örnek.
“Anti -Aging Bilimi Yakın Zamanda Yaşlanan Hücreleri Ortadan Kaldırmanın
Bir Yolunu Keşfetti”
2015 yılında Mayo Clinic ve Scripps Research, vücudun yaşlanan hücreleri yok etmesine yardımcı olabilecek besin maddelerinin olup olmadığını araştırdı.
Bu iki prestijli tıp kurumu, 2015′ ten itibaren ‘senolitik’ adı verilen bitki kaynaklı bileşiklerin yeni tanımlanan bir sınıfına ilişkin bulgularını yayınladı.
Latince ‘senex‘ kelimesi ‘eski’, ‘lizis‘ ise ‘yok etmek’ anlamına gelir.
Yani senolitik kelimesi tam anlamıyla “eskiyi yok etmek” anlamına gelir (yaşlanmış eski hücrelerde olduğu gibi).
Özellikle yaşlanmış hücreleri (hücre bölünmesini durdurmuş olanları) hedef almak üzere tasarlanmış bir ilaç sınıfı olarak da çalışılan Senolitikler, yaşa bağlı çeşitli sağlık sorunlarına çözüm bulma potansiyelleri ile araştırma konusudur. (Ör. Dasatinib)
SENOLİTİK TAKVİYELER İYİ YAŞ ALMAYI DESTEKLİYOR
Senolitik takviyeler, vücuttaki zombi hücrelerini yok ederek sağlıklı bir yaşlanma sürecini desteklemeye yardımcı olabilecek inanılmaz moleküllerdir. Araştırmalar, birçok doğal senolitiğin aynı zamanda antiinflamatuar veya antioksidan gibi başka şaşırtıcı özellikler de sergileyebileceğini öne sürüyor.
Sağlıklı yaşlanmaya odaklanan bir rutine senolitik takviyelerin eklenmesi, uzun yıllar boyunca uzun ömürlülüğü ve optimal sağlığı destekleyebilir.
2015′ teki ilk araştırma çalışmalarından bu yana geçen yıllarda, senolitik yeteneklere sahip bileşenlerle ilgili birçok başka çalışma yayınlandı.
En etkileyici bilimsel bulgulardan bazı Senolitik takviyeler:
- Oleuropein (Zeytinin yağından ve yapraklardan elde edilen en bol fenolik bileşiklerden biridir ve daha genel kardiyo ve nöroprotektif etkilerle ilişkili anti-inflamatuar ve antioksidan etkiler gösterir. In vitro çalışmalar, esas olarak otofajinin indüklenmesinin aracılık ettiği yaşlanma karşıtı etkileri göstermiştir)
- Fisetin (Trabzon hurması ve çilek gibi bazı meyvelerde bulunan, vücudun yaşlanan hücreleri yok etmesine yardımcı olarak sağlıklı dokuyu destekleyen bir flavonol. Fisetin’in yakın zamanda epigenetik yaş hızlanmasını potansiyel olarak zayıflattığı da bulunmuştur.)
- Quercetin (fisetin gibi flavonoiddir ve ikisi de güçlü epigenetik düzenleyicilerdir. Quercetin içeren bazı yiyecekler soğan, brokoli, elma ve kiraz)
- Apigenin (maydanoz, kereviz, enginar ve papatya gibi gıdalarda doğal olarak bulunan bir flavonoiddir. Yaşlanan hücrelerin zararlı proteinleri salgılamasını durdurabiliyor)
- Kurkumin (baharat zerdeçaldaki biyolojik olarak aktif ana bileşiktir. Çalışmalar kurkuminin aynı zamanda inanılmaz bir senolitik olabileceğini öne sürüyor. Hayvan çalışmaları, kurkuminin yaşam süresinin uzamasına katkıda bulunabilecek çok iyi bir antioksidan olduğunu bulmuştur)
- Milk Thistle (Genellikle süt devedikeni olarak bilinen Silybum marianum, güçlü bir senolitik takviye olarak umut verici sonuçlar gösteriyor.)
- EGCG (Epigallo-Catechin-Gallat, sağlıklı bir yaşlanma sürecinin desteklenmesine yardımcı, yeşil çayda bulunan bir flavonoiddir. Yüzyıllardır farklı tıbbi geleneklerde sağlıkla ilişkilendirilmiştir. Araştırmalar EGCG’ nin bazı senolitik aktiviteye sahip olabileceğini, yeni mitokondriyal büyümeyi teşvik ederek mitokondriyal fonksiyon bozukluğunu iyileştirmeye yardımcı olduğunu gösteriyor)
- Piperlongumine (Stresli hücrelerin yönetimine yardımcı olmak için senolitik ve bağışıklık fonksiyonlarını destekleyen, Asya’nın uzun biber bitkisinden elde edilen bir ekstrakt)
- Magnezyum (Polifenollerin bilinen etkilerinin yanı sıra mineral tuzları da sağlığımızda ve hücresel yaşlanmanın önlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Örneğin magnezyum, telomer yapısının, bütünlüğünün ve hücresel fonksiyonun düzenlenmesinde yer alan süreçlerin çoğunda önemli bir rol oynar, tam tahıllar, baklagiller, sert kabuklu yemişler, meyveler ve sebzelerde bulunur)
Egzersiz, kalori kısıtlaması ve oruç da yaşlanan ‘Senescent’ hücrelerin yok edilmesinde rol oynayabilecek etkenlerdir. Senolitik etki potansiyelleri vardır.
Ancak daha iyi yaş almak için böylesine önemli bir gereksinimin, beslenmemize belirli bitki türevli bileşiklerin eklenmesiyle sağlanabileceğinin son keşfi, gerçekten de son on yılın en önemli anti-aging buluşlarından biridir.
Ve bu sadece kozmetikten çok daha derinlere gidiyor. Yaşlanan hücrelerin ortadan kaldırılması, yüzey düzeyindeki sağlık müdahaleleri yoluyla yalnızca ‘daha genç görünmek’ ile ilgili değildir.
Daha ziyade, yaşlanma sürecinizi hücresel düzeyde daha fazla kontrol altına almak ve bunun sonucunda tüm vücut faydalarından yararlanmakla ilgilidir; Fiziksel olarak geri dönen gençlik canlılığından, motivasyon ve yenilenen enerji seviyelerinize kadar etkinlikten bahsediliyor.
Senolitik bilimi, esasen genç hissetmenin ve yaş almaya içten dışa meydan okumanın bilimidir.
Kapsamlı senolitik takviyenin sağladığı kolaylıkla bunu yapabilen ilk nesil biziz.
*Not: Bu yazıda bilgi amaçlı bilimsel gelişmelerden bahsedilir, ilgili madde ve ürünlerin herhangi bir hastalığı teşhis etmesi, tedavi etmesi veya önlemesi amaçlanmamıştır.
Kaynaklar:
- Zhu, Yi et al. “The Achilles’ heel of senescent cells: from transcriptome to senolytic drugs.” Aging cell vol. 14,4 (2015): 644-58. doi:10.1111/acel.12344
- Thoppil H and Riabowol K (2020) Senolytics: A Translational Bridge Between Cellular Senescence and Organismal Aging. Front. Cell Dev. Biol. 7:367. doi: 10.3389/fcell.2019.00367
- Deledda, Andrea et al. “Mitochondrial Aging and Senolytic Natural Products with Protective Potential.” International journal of molecular sciences vol. 23,24 16219. 19 Dec. 2022, doi:10.3390/ijms232416219
UZM. ECZ. AYŞEGÜL BİRLİK
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesinde 4 yıl baş eczacı olarak görev aldı. Lizbon Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde tıbbi beslenme eğitimi sonrası meslek hayatının 16 senesinde kendi eczanesinde sağlık hizmeti verdi. Son olarak İstanbul- Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik yüksek lisansı ve Eczacılara yönelik Fonksiyonel Tıp Programı Sertifika eğitimini tamamlamıştır.
İyi Yaşam ve Koruyucu Sağlık üzerine kurduğu şirketinde kurumsal ve bireysel danışmanlık hizmetleri vermektedir.
Aktif yaşamı seçen bireylerden profesyonel / amatör sporculara kadar kişiye özel çözümler, kişisel ve genetik analizlerle uygun performans ürünleri, gıda takviye ve tavsiyeleri, aromaterapi çözümleri ile bireysel çalışmaktadır.
Bu alanda çalışmalarıyla 2017 yılında sektörde önemli bir ödül olan Altın Havan ‘Eczacı Danışmanlık Ödülü’ nü almıştır. Dünyada yükselen bir değer olan Spor Eczacılığı alanının ülkemizde gelişimine katkıda bulunan, sertifika koordinatörlüğünü yapan ilk eczacı olarak mesleki sunum ve eğitimler vermektedir. Türkiye Triatlon Federasyonu ve Türkiye Su Topu Federasyonu Eğitim Kurulu üyesi ve maraton koşucusudur.