Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), Renaissance İstanbul Polat Bosphorus Hotel’de düzenlediği basın toplantısı ile medikal yayın yapan basın mensupları ile bir araya geldi. AİFD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Oğuz Mülazımoğlu ile AİFD Yatırım Politikaları ve Kurumsal İletişim Direktörü Cengiz Aydın sağlık editörlerinin sorularını cevaplandırdılar. AİFD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Oğuz Mülazımoğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ilaç alanında önde gelen pazarlardan birine sahip olduğunu ve son yıllarda yakalanan başarılı ekonomik performansın çok sayıda sektörde olduğu gibi Türk ilaç sektörünün gelişimini de olumlu etkilediğini ifade etti. AİFD olarak medya ile birlikte yol haritası çizmek istediklerini vurgulayan Mülazımoğlu, “AİFD, 38 çok uluslu araştırmacı ilaç firmasını temsil ediyor. Araştırmacı ilaç firmaları, on binlerce bilim insanının yıllar boyu süren araştırmaları eşliğinde yeni ilaç ve tedavileri keşfetmek için çalışan firmalardır. Söz konusu firmalar kaynak, teknoloji ve çalışma ortamı sunarak yeni tedavilerin üretilmesine katkıda bulunurlar” dedi.
İlaç sektöründeki zorluklar…
İlaç sektöründe yaşanan zorluklara da değinen Dr. Mülazımoğlu, “Sağlık Bakanlığı’nın ilaç fiyatları konusundaki uygulamaları bizi zor noktaya götürüyor, diyebiliriz. Ancak şunu da söylemek lazım; Türkiye’deki geri ödeme koşulları, yakın ve uzak çevremizdeki örneklerle kıyasladığımız zaman aslında en iyilerinden biri. Geri ödemeye bakıldığında yüzde 95’i devlet tarafından ödeniyor. Bu, bizim hükümetimize de açıkça söylediğimiz ve takdir ettiğimiz bir nokta. Bu konuda bir sıkıntı yok; ancak esas nokta 2002 yılında başlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı lanse edildiği zaman kullanılan ilaç kutu miktarının 2015 yılına gelindiğinde yüzde 200’e kadar artmış olması. 2002-2015 yılları arasında hammadde artışı veya sanayi girdilerini hesaba katmadan sadece enflasyon oranlarını matematiksel olarak hesaplamak kolay. Ancak 2002-2015 reel fiyat artışının enflasyondan arındırılmış hâli yüzde 9. 2002-2003 yıllarında aldığınız bir ilacın, bir antibiyotiğin fiyatı bugün nominal olarak daha ucuz. Reel olarak artışı konuşmuyoruz. Yani o zaman 20 liraya aldığınız antibiyotiğin fiyatı 13 sene sonra bugün 3-4 liralara düşmüş durumda” dedi. İlaç sektörünün fiyat konusunda yaşadığı zorlukların altını çizen Dr. Oğuz Mülazımoğlu, “Biz AİFD olarak fiyatın peşinde değiliz. Fiyat, önceliklerimiz arasında en üstlerde; ancak ilk sırada yenilikçi ilaçların Türk halkına ulaştırılması yer alıyor. Şu anda Türkiye’de orijinal ve yenilikçi ilaçların toplam ilaç portföyündeki oranı yüzde 3. Gelecek yıllarda fiyat politikasının böyle devam etmesi durumunda, Türkiye’ye gelen yenilikçi ilaçların sayısının giderek azalması gibi bir tehlike söz konusu” diye konuştu.
“Yenilikçi ilaçlara ulaşmak kolay değil”
Yenilikçi ilaçların tüm dünyada önem kazandığına dikkati çeken Dr. Mülazımoğlu, “Yakın coğrafyaya baktığımızda yenilikçi ilaca ulaşmak konusunda en iyilerinden biri biziz ama ne yazık ki yakın coğrafyamızda bu yenilikçi ilaçlara ulaşmak kolay değil. Çünkü pazara giriş ve fiyat engeli var. Dolayısıyla Türkiye’nin bugününden çok mutluyuz ama AİFD olarak önceliğimiz bugün ve daha önemlisi yarın yenilikçi ilaçları hastalarımıza doğru şekilde ulaştırmayı başaramazsak bir şekilde ileride bizi zor günler beklediği bilgisini vermek. Bu nedenle bunu Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve yatırım ile ilgili olan herkesle görüşüyoruz. Eskiden bu planların hasmı olarak görülürken, artık ortağı olarak görülüyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın ilaç konusundaki stratejilerine biz de katkı sağlıyoruz. Türkiye’nin yeni ilaçlara erişimi konusunda daha pozitif ve yapıcı yaklaşımları olan bir hükümet görüyoruz” dedi. AİFD Yatırım Politikaları ve Kurumsal İletişim Direktörü Cengiz Aydın da AİFD’nin 2017 planları hakkında bilgi verdi. Aydın, AİFD Sağlık Bilim Ödülleri vermeyi düşündüklerini ifade etti. Kamu ile ortak projeler de gerçekleştireceklerini anlatan Aydın, bunların akılcı ilaç kullanımı, sağlık okuryazarlığı ile ilgili olacağını kaydetti.