Velavit İş Geliştirme Müdürü Beyza Demircigil:
“Pazar payını artırırken etkili ve ihtiyaç olan alanları belirleyip hedef odaklı ürünleri üretiyoruz”
Tüketicilerin beğenisini kazanan Velavit vitaminlerini Velavit İş Geliştirme Müdürü Beyza Demircigil ile konuştuk:
Türkiye’de Salute Grup çatısı altında yer alan Velavit markası ülkemizde ne zaman satışa sunuldu? Nerede üretiliyor? Biraz bilgi verebilir misiniz?
İlk olarak Mart 2020’de eczanelere girişi yaptık. Ancak projeye başlama tarihimiz daha eski. 2018 yılından beri stratejik olarak hazırlanıyorduk ve bu süreçte oldukça titiz bir yaklaşım sergiledik. Hem sıkı çalışıp hem de zamanı iyi değerlendirdiğimiz bir sürecin sonunda Velavit’i eczacılarımız ve tüketicilerimizle buluşturduk. Velavit’i sektöre yeni bir marka olarak sunarken bizim üzerinde durduğumuz ana konular güvenilir, kaliteli ve etkili ürünler içeren bir marka yaratmaktı. Bu sebeple süreç boyunca Doktor Ayşegül Çoruhlu’nun liderliğinde çalışıyoruz. Biyokimya gıda takviyeleri için çok önemli bir dal. Ayşegül Çoruhlu’nun biyokimya uzmanı olması Velavit oluşumunda büyük katkı sağlıyor. Üretim tarafında ise; bilimsel alt yapısı olan formülleri tasarlarken üretim koşullarının yüksek kalitede olması önceliğimizdi. Bu sebeple çalışacağımız doğru üreticileri bulmak için önemli bir zaman ayırdık. Avrupa ve Dünya’nın önde gelen üreticileri ile görüştük ve üretim için Almanya’da bulunan iki üretim tesisinde karar kıldık. Şu anda Velavit ürünlerinin tamamı Almanya’da GMP sertifikasına sahip üretim tesislerinde üretiliyor. Bu tesisler titiz, disiplinli, bilimsel yaklaşımıyla marka stratejimiz ile örtüşmekte, Velavit’in kalite ve güvenlilik ihtiyaçlarını tamamıyla karşılamaktadır.
Velavit Dünyaya ilk defa Türkiye’den açılıyor sanıyorum ve sadece eczanelerde satışa sunuldu değil mi…
Evet. Velavit, Salute çatısı altında ilk defa Türkiye’den pazara girdi. Velavit olarak Dünyaya açılma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Şu anda Kıbrıs, Azerbaycan ve Gürcistan olarak faaliyetlerimize başladık. Ancak daha geniş bir ağ ile gelecek 5 yıl için çok daha fazla ülkede yer almayı planlıyoruz.
“Daha İyi Yaşa” sloganıyla vücudun ihtiyacı olan desteği sunan Velavit’in çatısı altında kaç ürün var? Ne amaçla kullanılıyor, özelliklerinden bahseder misiniz?
Şu anda 8 ürünümüz var. Gıda takviyeleri çok çeşitli alanlarda kullanılıyor. Gıda takviyesi kullanımındaki ana hedef yetersiz ve dengesiz beslenmenin açığını kapatabilmek. Bu sebeple ürün gamımızı hazırlarken bunu gözettik. Günlük kullanılabilecek kadın ve erkeğe yönelik Multivitaminlerimiz ürün gamımızda yerini alıyor. Kadın ve erkek ihtiyaçları fizyoljik olarak değişebiliyor. Ürünlerde o ayrıma yönelik formüller oluşturduk. Kadında demir, kalsiyum, Cranberry, yeşil çay; erkekte; çinko, magnezyum taurin, arjinin, ginseng, saw palmetto gibi zengin içerikleri ön plana çıkarttık. Bağışıklık sistemi, bağırsak sağlığı, eklem sağlığı, saç-tırnak ve kaliteli, sağlıklı yaş almaya yönelik de ürünlerimiz bulunuyor. Formüllerde en önemli kriter bütüncül yaklaşım esasını gözetmekti. Yani ilgili alanda oluşturduğumuz ürünün içinde yer alan tüm bileşenler sinerjik etkili ve vücuda genel olarak faydası olan formüller. Örneğin V-Firstect with Colostrum, bağışıklık sistemi üzerine konumlandırılmış bir ürün. Fakat formül incelendiğinde colostrum maddesinin antikor içeriğinden dolayı immuniteyi kuvvetlendirmesinin yanısıra onkoloji, infertilite, spor destek, bağırsak ve cilt gibi diğer sistemlere de faydalı olduğu bilgisi bilimsel olarak pek çok yayında gösterilmiştir.
Eczanelere nasıl ulaşıyorsunuz? Nasıl bir pazarlama stratejisi izliyorsunuz?
Öncelikle biz medikal duruşu olan bir markayız. Bu sebeple eğitimin en önemli gücümüz olduğuna inanıyor ve tüm ekibimizin bilgisini artırmak için önemli bir mesai harcıyoruz. Tüketicilerle ürünleri buluşturmanın en doğru yeri olan eczanelere ulaşmak için deneyimli bir satış ekibine sahibiz. Sektör ve ürün bilgisine hakim olan ekibin, ulaştığı eczane sayısı oldukça fazla. Satış ekibinin yanı sıra çok kuvvetli bir medikal ekibimiz var. Medikal ekibimiz doktor ziyaretlerinde bulunarak aynı zamanda eczanelere ürünlerimiz ile ilgili eğitim veriyor. Pazarlama stratejimiz; medikal altyapı ile hazırlanmış ürünlerin hem sağlık profesyonellerinin hem de tüketicilerin ilgi duyacağı iletişim kanallarında güvendiğimiz içeriklerini öne çıkararak tanıtmak. Bu amaçla, sosyal medya reklamlarından radyo spotlarına, webinar toplantılarından PR çalışmalarına kadar birçok pazarlama aktivitesi yürütüyoruz.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için önerileriniz var mı? Hangi ürünler kullanılmalı?
“Bağışıklık” sağlık profesyonelleri için değil ancak halk için özellikle pandemi ile birlikte hayatımızda daha aktif yer almaya başlayan bir kavram oldu. Ve ne yazık ki önemini de merak etmesek de öğrenmiş olduk. Bağışıklık sisteminin mevcut etkinliğini korumak ve bağışıklığımız düştüyse düzeltmek ana önceliğimiz olmalı. Bunun için de kendimize iyi bakmalıyız. Kaliteli bir uyku, en azından haftanın 3 günü 1 saat açık havada yapılacak yürüyüşler, yeterli su tüketimi ve doğru beslenme temel olarak bağışıklığımız için gerekli. Gıda takviyesi olarak da baktığımızda bilimin en çok refere ettiği ve güvenilir olarak gördüğü bileşenleri önereceğim. Örneğin Kolostrum annenin ilk sütü olarak hem güvenilir hem de etkili önemli bir içeriğe sahip. İçeriğinde 90’dan fazla besleyici bileşen olduğu literatürde yer alıyor. Yine kraliçe arının besini olan arı sütü, insan vücudu için de önemli bir kalkan görevi görüyor. Canlıların kendi mekanizmasını koruyan kendi kendine ürettiği arı sütü, beta glukan gibi maddelerde kullanılabilir. C, D3, E, A vitaminleri ile çinko, selenyum, bakır gibi mineraller de sağlıklı bağışıklık yanıtı için elzem besin ögeleridir.
Pandemi döneminde Çinko ve C vitamininin vücut için önemi nedir?
Çinko vücutta 300’den fazla görevi ile aslında tüm sistemlerde ve hücrelerde aktif fayda sağlar. Tırnak sağlığından üremeye kadar geniş bir fayda ağına sahip. Doğal bağışıklığı düzenleyen hücrelerin gelişimi ve normal işlevleri için gerekli. Aynı zamanda mukozal ve deri membran bütünlüğünü sağlayarak patojenlerin vücuda girmesine baştan müdahale edebilir. Son dönemde özellikle Covid 19 virüsünün hücrelere bağlanmasını azaltmada faydası olduğuna dair bazı çalışmalar var. C vitamini ise çinko gibi pek çok görevi olan bir vitamin. Bağışıklık sisteminde serbest radikallerin hücrelere verdiği hasara karşı koruması ve bağışıklığımızın temel hücreleri olan B ve T lenfositlerini desteklemesi ile koruma sağlamaktadır. Sonuç olarak bu vitaminler sayesinde direnç kazanıyoruz veya iyileşme sürelerimiz kısalıyor. Burada bir de D3 vitamini etkisi var ki olmazsa olmaz. Bir güneş ülkesi olmamıza karşın Türkiye’de her 10 kişiden 9’unda D vitamini eksikliği var. Artık D vitamini eksiliği sadece kemikleri ilgilendirmiyor. Diyabetten, alerjiye birçok hastalığın seyrinde önemli bir etkisi var. Bizim ürünlerimizde de D3 vitaminini hemen her formüle ilave etmemizde ki temel sebep de budur. Diyabetten, alerjiye birçok hastalığın seyrinde önemli bir etkisi var. Bizim ürünlerimizde de D3 vitaminini hemen her formüle ilave etmemizde ki temel sebep de budur.
Tüketiciler gıda takviyesi alırken nelere dikkat etmeliler?
Gıda takviyesi seçimi yapılırken öncelikli kriter “kalite ve güven” olmalıdır. Kullanılan içerikler birbiri ile uyumlu, kullanılan dozlar bilimsel önerilere uygun ve güvenilirlik sertifikalarına sahip olmalıdır. Üretim tesislerinin de mutlaka uluslararası kalite standartlarını karşılayan iyi üretim uygulamaları (GMP) sertifikasına sahip olması şartı aranmalıdır. Ürünlerin üzerinde bulunan Türkçe etiketler mutlaka kontrol edilmelidir. Burada ürünün Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından izinli olduğunu gösteren “takviye edici gıda onay numarası” yer almıyorsa ürün kesinlikle alınmamalıdır. Çok önemli bir konu da; tüketicilerin ihtiyaçlarını belirlemek ve doğru ürünle buluşmalarını sağlamak için mutlaka eczacılarına veya doktorlarına danışmaları gerektiğini düşünüyorum ve bizler her platformda bunu mutlaka vurguluyoruz. Bu konunun sağlık bilincinin artması konusunda da büyük önem taşıdığını söyleyebilirim. Çünkü artık eczacılar kişilerin sağlık danışanı kimliğini de üstlenmiş durumdalar. Hele de pandemi nedeniyle hastanelere gitmekten çekindiğimiz son bir yılda… Artık herkesin danıştığı bir eczacısı var. Tüketicilerin eczacılar ile bir araya gelmesinin sağlık bilincinin artması için çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.
2021 yılında Velavit olarak pazardan beklentileriniz ve hedefleriniz neler? OTC pazarı ülkemizde büyüyor mu?
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de OTC pazarı büyüyor. Eğitim düzeyinin artması ile birlikte sağlık bilincinde yaşanan farkındalık tüketicinin reçetesiz satılan ürünlere eğilimini artırdı. Yaşadığımız bu olağanüstü dönemde tüm Dünyada özellikle bağışıklık sistemi desteklerine büyük bir talep söz konusu. Bu talebe karşılık sektör büyük bir ivme kazandı. Yine de Türkiye henüz gelişim aşamasında ve büyüme yolunda ilerlediğini söyleyebiliriz. Gıda takviyeleri de OTC grubuna dahil. Koruyucu sağlık bilincindeki artış bu alanda da etkisini gösterdi. Amerika’da ve Avrupa’da bu bilinç çok yüksek. Türkiye’de ise her geçen gün gelişmekte. Velavit olarak ilk yılımızı gerçekten iyi bir şekilde bitirdik. Biz kendi ürününü geliştiren Ar-Ge ve Ür-Ge yapan bir marka olarak etkili formüller yapmaya devam edeceğiz. Pazar payını artırırken etkili ve gerçekten ihtiyaç olan alanları belirleyip hedef odaklı ürünleri sunmak istiyoruz. Bu sayede, hem tüketici hem de bunun tanıtımını yapan eczacılarımızın genel halk sağlığına hizmet etmesini sağlamak istiyoruz. Yine ürünü reçete eden hekimlerimize en güvenilir kaynakları sunabilmek temel hedeflerimizden bir tanesi. Özetle, Velavit Türkiye’de etkin, güvenilir ve saygın bir marka olarak durmaksızın çalışmaya, büyümeye ve kullanıcılarının daha iyi yaşaması için hizmet etmeye devam edecek.