The Mossi, sürdürülebilirliği odağına aldığı çevreye duyarlı ürünleriyle cilt bakımında yeni bir sayfa açıyor. Ürünlerinde sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen ham maddeler kullanan The Mossi, geri dönüştürülebilir ambalajlarla çevre dostu bir üretim anlayışını benimsiyor.
Kozmetik sektöründe yeniliklere açık, sürdürülebilir ve doğa dostu ürünlerle tüketicilere seslenen Alyors Grup bünyesinde faaliyet gösteren The Mossi, cilt bakımında yepyeni bir dönemin kapılarını açıyor. The Mossi Kurucu Ortağı Fatih Bayram Karabulut; doğaya saygı, etkinlik ve sürdürülebilirlik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalarak ürün geliştirdiklerini vurguluyor. Karabulut, “The Mossi olarak, doğanın gücünden ilham alıyor, en kaliteli ve saf içerikleri kullanmaya özen gösteriyoruz. Ürünlerimizde zeytinyağı, bitkisel yağlar, vitaminler ve mineraller gibi cilt dostu bileşenler bulunuyor. Bu sayede cilt ve saç sağlığını destekleyerek, tüketicilerimize etkili bir bakım sunmayı amaçlıyoruz. Şirket olarak, saf güzelliğin ve sağlığın gücüne inanıyoruz ve bu değerlerimizi her ürünümüze yansıtıyoruz” dedi.
Karabulut: “Doğaya saygı, etkinlik ve sürdürülebilirlik ilkelerine sadık kalıyoruz“
The Mossi çevre dostu yaklaşımıyla geri dönüştürülebilir ambalajlar ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen ham maddelerle doğaya duyarlı bir üretim süreci benimsiyor. Hitap ettikleri hedef kitlenin doğaya duyarlı, etkili cilt bakım ürünlerini tercih ettiğini, bilinçli ve çevreye duyarlı tüketicilerden oluştuğunu ifade eden Fatih Bayram Karabulut, markanın çevresel sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek, “Enerji verimliliğine ve atık yönetimine büyük önem veriyoruz. Bu, hem doğaya olan saygımızı gösteriyor hem de tüketicilere çevre dostu ürünler sunmamızı sağlıyor. Dolayısıyla portföyümüzü genişletirken de doğaya saygı, etkinlik ve sürdürülebilirlik ilkelerine sadık kalıyoruz. Tüketici ihtiyaçlarına uygun üretimler gerçekleştirirken, bu üretimlerin cilt sağlığını destekleyen ve çevre dostu üretimler olması öncelikli hedefimiz” dedi. Karabulut, kullanıcılarıyla her zaman samimi ve açık bir iletişim dili kullandıklarının, geri bildirimlerin ürün geliştirme süreçlerinde de etkili olduğunu kaydetti.
Yapay zeka, kozmetik sektöründe de varlığını gösterecek
Kozmetik sektöründeki global yenilikleri ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Karabulut, gelecekte de teknolojik gelişmelerin merkeze alındığı, kişiselleştirilmiş deneyimler sunan, yenilikçi ürünlerin yükselişe geçeceğini ifade etti ve “Yapay zeka ve teknolojinin sağladığı imkanları üretim süreçlerimize dâhil ederek, etkinliği artırılmış ve kullanıcı deneyimini zenginleştiren ürünler sunuyoruz. Yakın gelecekte piyasaya sürülmesini planladığımız ürünler, inovatif ve tüketicilerin kişisel bakım ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak biçimde tasarlanıyor. Bu yaklaşım, tüketicilere daima yenilikçi ve kişiselleştirilmiş bakım ürünleri sunmamızı sağlarken, sektördeki rekabet avantajımızı da korumamızı mümkün kılıyor’’ dedi.