Mübarek Ramazan ayını idrak ettiğimiz şu günlerde özellikle Suriye’de yaşanan insanlık dramının son bulması temennisiyle sözlerime başlamak istiyorum. Evlerinden yurtlarından edilen masum insanlar, ölümle burun buruna yaşamanın zorluğuyla yakınlarını da kaybetmekteler. Türk Hükümeti’nin dünyaya insanlık dersi vererek 2 milyona yakın Suriyeli vatandaşı topraklarına kabul etmesi ise takdire şayan bir davranış olarak tarihe geçmiştir. Dualarımız savaşın biran önce bitmesi, masum insanların evlerine, yurtlarına kavuşması yönündedir. İlaç ve eczacılık sektörü de bir savaşın içerisinde. Bu savaş da ekonomik savaş. Eczacıların ayakta kalma savaşı. Sektör geçtiğimiz ay hareketliydi. İki önemli ilaç fabrikası yatırımı yapıldı. Onko Koçsel İlaçları, 100 milyon euro yatırımla Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde, Türkiye’de sınırlı sayıda üretilen ya da hiç üretilmeyen yüksek aktiviteli ürünler için ileri teknolojiye sahip farmasötik ilaç fabrikasının açılışını gerçekleştirdi. Abdi İbrahim de, 100 milyon dolarlık yatırımla gerçekleşecek Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio’nun temelini İstanbul Esenyurt’ta attı. Bu iki güzel yatırım ile Türk ilaç sektörü yönünü büyümeye çevirdi. İlaç sektöründe yatırımlar olurken eczanelerimiz nasıl? Eczacılarımız ne yapıyor? Onlar da çağın gereklerine ayak uyduruyor diyebiliriz. Eczanelerini yenileyen eczacılarımızın sayısı her gün artıyor. Eczanelerini iyi yönetmek isteyen eczacılar eğitimlere büyük önem veriyorlar. WisePharma Eğitim ve Danışmanlık Genel Müdürü Fikret Küçükkoyuncu ile yaptığımız röportajda eczacılarımızın eczanelerini iyi yönetmek için neler yapmaları gerektiği anlatılıyor. Küçükkoyuncu, verdiği eğitimlerde eczacıların çok istekli oldukları ve birçok eczacının bireysel danışmanlık aldığını vurguluyor. Bu eczacılarımız adına sevindirici bir durum… Bildiğiniz gibi SGK ile İlaç Alım Protokolü henüz yenilenmedi. Yapılan bir anlaşma ile eski sözleşmenin süresi uzatıldı. TEB yaptığı çalıştaylarda protokolün nasıl olması gerektiği üzerinde duruyor. TEB yayınladığı bir deklarasyonda şu ifadelere yer verdi: “SGK’dan şunları istiyor; 24.600 serbest eczacının ve onların temsilcisi olarak bizlerin bu Protokol döneminde en öncelikli talebi ve beklentisi; eczacının üzerindeki ekonomik ve bürokratik basıncı ortadan kaldıracak, eczane ekonomilerine rahat nefes aldıracak düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesidir. Hayati taleplerimizin karşılanmasını sağlamaya yönelik irade ve kararlılığımız en üst seviyededir. Bu doğrultuda temel taleplerimizin kabul görmemesi yahut sürecin tıkanması halinde haklarımızı elde ederek yaşamak ve yaşatmak için meslek birliğimiz öncülüğünde 54 eczacı odası olarak tüm eczacılarımızla yekvücut şekilde hareket edeceğimizi ilan ettik, yani bir bakıma tahammülümüzün kalmadığını, masadan kazanımla çıkmak istediğimizi kamuoyuna duyurmuş olduk.” Tüm eczacılarımızın beklentisi önemli bir iyileştirmenin yapılması. Yoksa bugünkü kâr marjlarıyla eczacılık hizmeti sürdürülemez. Eczacı bıçak sırtında diyebiliriz… Eczacılarımızı üzen önemli bir konu da kanser ilaçlarının 1 Temmuz’dan itibaren hastaneler tarafından hastalara verilmesi idi. Eczane eczacılarının sendikası TEİS, Danıştay’a dava açmıştı. Dava henüz devam ediyor. Tüm eczacılar Danıştay’ın bu yanlış uygulamaya dur diyeceğine inanıyor. Çünkü, ilaç eczanelerden eczacı danışmanlığında alınır. 2-4 Ekim tarihlerinde “Farmavizyon Eczacılık Fuarı” düzenlenecek. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Fuar’da OTC News standına tüm eczacılarımızı bekleriz. Ramazan Bayramınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim. Yeni bir sayıda buluşmak dileğiyle, Esen Kalın.