Aromaterapi konusunda önemli çalışmaları bulunan ve Art de Huile Aromaceuticals markasını eczacılarla buluşturan Uzm. Ecz. Hülya Kayhan Eryılmaz ile bir söyleşi gerçekleştirdik:
Uzm. Ecz. Hülya Kayhan Eryılmaz kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1995 İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Eczacılık fakültesini bitirdikten sonra Londra’da Kings Collage Pharmaceutical Technology yüksek lisansı yaptım ve uzun yıllar Londra’da yaşadım hem ilaç firmasında hem eczanede çalıştım sonra bir doktor arkadaşımla beraber klinik işlettik. Orada mezoterapi, aromaterapi, fitoterapi uygulamalarının eğitimlerini aldım ve hands on pratiğini de yaptım. Sonra Türkiye’ye döndüğümde eczane devraldım ve aromaterapinin hiç olması gerektiği yerde olmadığını, aktarların elinde olduğunu görüp aldığım bu eğitimleri Türkiye’de de hayata geçirme kararı aldım.
Aromaterapi sevdalısı olarak tanıyorsunuz. Aromaterapi sevgisi nereden geldi, nasıl oluştu sizde? Aromaterapi ile ilgili kısa bir bilgi de alabilir miyiz?
Aromaterapi sevdası benim için NHS’de başladı. NHS İngiltere’de SGK gibi sağlık uygulamalarının geri ödemesini yapan kurum. Orada aromaterapi kadın doğum ünitelerinde geri ödeniyor. Orada jinekolog hasta ve eczacılara bir kullanma kılavuzu gönderiliyor. Bu kılavuzun altında da aromaterapi bir bilim ve sanattır yazıyor. Eczacılığı da çok iyi anlatıyor bence bu cümle. O yüzden eczacılığıma da çok yakıştırıyorum aromaterapiyi ve o sebeple çok severek, aşkla yapıyorum. Ayrıca uçucu yağların büyük bir enerjisi var ve bu enerjilerden karışım yaparken ben de pozitif enerji doluyorum. Aslında kısacası aromaterapi benim için karşı tarafa kötü hiç bir duygu beslememekle eşdeğer o sebeple çok seviyorum. Yani bu sevdaya İngiltere’de tutuldum ve Türkiye’de uygulayamıyordum ama şimdi uygulama alanı buldum. Benimle beraberde birçok kişiye aşıladığımı düşünüyorum.
Aromaterapi’nin faydaları ve kullanım alanları ile ilgili neler söylersiniz?
Her şeyden önce koruyucu sağlıkta çok faydalı aromaterapi. Çünkü son bilimsel çalışmalar da tekrar kanıtlandı ki hiçbir bilinen bakteri ve virüs yok ki uçucu yağlara binlerce yıldır direnç geliştirebilsin. Uçucu yağlar bakteri ve virüsleri geri dönemeyecek şekilde yok ediyorlar. Ve o kadar seçiciler ki bu uçucu yağlar bakteriler üzerinde, insanlara faydalı olan bakterilere dokunmuyorlar. Benim için en önemli faydası bu. Bir paçuli yağı helikobakterde bu kadar etkiliyken laktobasilluslar üzerinde hiçbir kötü etkisi yok çünkü laktobasilluslar bizim ihtiyacımız olan bakteriler. Doğa bunu ayırıyor. Uçucu yağlar biyolojik bir ajan ve siz onu vücudunuza aldığınızda aynen doğadaki haliyle etki ediyor sizde de. Aromaterapi bir kere zarar veremiyor en sevdiğim yanı bu. Doğru dozda doğru uygulandığında karşı tarafın florasına flora zenginliğine zarar vermiyorsunuz. Her hangi bir antibiyotiğe benzemiyor. Diğer anti-fungallere benzemiyor çünkü vücudumuzun ihtiyacı olana dokunmuyor. Bu kısmını çok seviyorum. Zaten benim için en önemli kısmı bu. Önce zarar vermemek.
Uçucu yağ formüllerini toplum sağlığının yararına sunmak adına bir adım atarak bir marka oluşturdunuz. Bu marka ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
Marka olmak zorunda oldu çünkü ben bu eğitimleri vermeye başladığımda ilk eğitimlerimiz Etkin Eczacılar Derneği’nde oldu. Bana fırsat verdiler. Gel bize anlat bildiklerini dediler. Çünkü gerçekten Etkin Eczacılar Derneği bu anlamda eğitime ve bilgiye, danışman eczacılığa çok önem veriyor. Ben onlara eğitim verdim formüller paylaştım. Ben formül paylaşmaktan çekinmiyorum korkmuyorum. Çünkü şunu çok net biliyorum formül olabilir o formül bi yağa göre yapılıyor o yağa göre oluşuyor ve diğer yağlarla aynı etkiyi yapmıyor. O zaman ‘Hülya yağlarını da bizimle paylaş’ dediler. Ben de dedim ki ben bu yağları çok az, kendime kadar getirtebiliyorum hatta kendim bile birçoğunu bulamıyorum dedim ve onlar bana biz sana destek oluruz dediklerinde bu işi profesyonel yapmaya başladım. Formülüm varsa o formülü yaptığım yağı da getirmem gerekiyordu. Çünkü formülü dediğim gibi yağa göre yapıyorsunuz. Mecbur kalıyorsunuz yağları getirmeye. Ve böylece bir marka oluşturuyorsunuz. Çünkü yağları başka türlü bu şekilde getiremezsiniz. Bir marka altında kurallara uygun getirmeniz gerekiyor. Yani marka bu anlamda ihtiyaçtan doğdu. Hakikatten çok da ihtiyaç varmış ben de Art de Huile Aromaceuticals markamızın bu kadar hızlı gelişeceğini ve eczacılar tarafından, doktorlar tarafından bu kadar sahiplenileceğini bilmiyordum. Ama şunu gördüm marka anlamında iyi bir şey yaparsanız, kendinizin de gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz bir şey üretirseniz herkes çok sahip çıkıyormuş zaten.
Art de Huile Aromaceuticals markası eczanelerde satılıyor. İlgi nasıl? Ürünleriniz ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
İlgi muhteşem. Çünkü her şeyden önce gerçekten organikler çok doğal ürünler. Hekimler, eczacılar ve halkımız dediğim gibi önce zarar vermemeyi doğru dozda kullanımı ve en önemlisi arkasındaki bilimsel yayınları bilince ilgileri artıyor hatta hekimler tarafından da reçete ediliyor. Bize şu an en büyük ilgi hekim ve eczacıdan. Tabi ki halktan da var çok çok memnunum bu ilgiden dolayı ve şaşkınım ama dediğim gibi doğru bir şey yaptığınızda o doğru yeri buluyormuş önemli olan gerçekten kendinizin içinize sinerek kullandığınız bir şeyi piyasaya sunabilmeniz.
Aromaterapi ürünlerinin kullanımında yaş sınırı var mı? Bebekler ve çocuklar da kullanabiliyor mu?
Yaş sınırı var. Bebek cildi çok hassas. Uçucu yağları hiçbir zaman direkt cilde sürmüyoruz. Bebeklerde binde bir oranında seyreltiyoruz sabit yağlarda. Hepsinin bir oranı var hepsinin bir dozu var. Zaten her zaman üstüne basa basa söylediğim şey ‘doz’. Bebeklerde keton içeren uçucu yağları asla kullanılmamalı ve ben kendi markamda hiçbir keton içeren yağ bulundurmuyorum. Mesela biberiye yok. Farklı lavanta türleri yok. Selvia dediğimiz acı elma yağı yok çünkü bu yağların içindeki ketonların çocuklara çok ciddi zararı var. İnsanlar doğal bir şey kullandım sanırken farkında değiller küçücük bebekleri fazladan uyarıyorlar. Ben bunların eğitimlerini veriyorum. Ketonların, kafur ve pinokamfonun ne kadar zararlı olduğunu ve epileptik nöbet bile yapabildiğini vurguluyorum. Bu yağları kullanmamalarını aktardan yağ almamalarını söylüyorum ve tüm bunları afaki yapmıyorum. Bilimsel yayınlarla oluşmuş klinik verilerle ortaya koyuyorum. Gerçekten ben insanların biberiye yağını küçücük çocuklarda dikkat dağınıklığı için kullanmasına çok çok karşıyım. Biberiyede kafur var. Kafur alerjiyi tetikliyor. Epilepsiyi tetikliyor. Bunların kullanılmaması gerektiğini eczacılarımıza da bu bilimsel yayınları göstererek eğitimlerimde söylüyorum. İnsanlar internetten birçok şey okuyor ve doğal diye her şeyi kullanıyor. Biz eczacılar da onlara doğru bilgiyi vermeliyiz. Her doğal masum değil. Bir sürü mantar çeşidi var biri öldürüyor biri halüsinasyonlar görmemize sebep oluyor biri ise gıda. Aslında hepsi doğal hepsi bitki üçü de mantar. Ama doğru bitki doğru kemotip doğru doz doğru aktif bileşenli doğru tıbbi bitki olmalı. Doğal demek zararsız demek değil. Çok dikkatli olunmalı. Bu konuda mantarları iyi düşünelim…
Eczacılara ve doktorlara aromaterapi ile ilgili eğitimlerde veriyorsunuz sanırım. Bununla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Medipol Üniversitesi’nde sertifikalı eğitimler veriyoruz. Bir tanesi doktorların fitoterapi eğitimi. O zaten Sağlık Bakanlığı’nın doktorlar için açtığı bir eğitim. Orada hekimlere aromaterapi uygulamalarını ben anlatıyorum. Onun haricinde yine Medipol Üniversitesi’nde eczacı ve doktorlara ayrıca Aromaterapi yani fitoterapi içinde değil bağımsız bir şekilde sadece Aromaterapi eğitimleri veriyoruz. Bu 100 saatlik bir eğitim. Bu eğitimin sonunda Medipol Üniversitesi sertifikalandırıyor katılımcılarımızı. Tüm bunların dışında eczacı odalarıyla eğitimler yapıyoruz. Doktorlarımız kendileri eğitimler istiyorlar. Üniversitelere gidip Tıp Fakültelerinde eğitimler yapıyoruz. Tamamlayıcı tıp kongrelerinde eğitimler ve seminerler veriyorum. Yani şu an sadece doktor ve eczacılara Türkiye’nin her yerini gezerek eğitimler veriyorum.
Aromaterapi ürünleri eczanelerde sıklıkla yer almaya başladı mı? Bayii sayınız artıyor mu?
Bayi sayımız çok hızlı artıyor. Öyle ki bu hızdan biraz başımız dönüyor diyebilirim. Çünkü çok kişiye özel bir şey aromaterapi. Destek olmak anlamında biz eczacılarımıza ve doktorlarımıza her zaman destek oluyoruz ki onlar kişiye özel terapiler yapabilsin. Artıştan dolayı çok memnunuz. Çünkü herkes doğal ve doğru olanı kullanmak istiyor ve eczanelere gidiyor. Biz yağlarımızı asla eczane dışında bir yerde satmıyoruz. Bunu da üstüne basa basa söylüyorum. Ben de eczacıyım ve bu hep öyle olacak diyorum. Bu düşüncem de sanırım meslektaşlarımın bana olan güveninden kaynaklanıyor. Çok teklifler geliyor hiçbirine evet demiyorum sadece eczanelerden temin edilmesini istiyorum. Ben bu işe gönül verdim. Benim için tıbbi aromaterapi çok kıymetli. Bu kadar kıymetli olan bir şeyi internette satamam diyorum takipçilerimiz neden direkt sizden sipariş veremiyoruz dediklerinde… Eczacılarımızla gayet iyiyiz onlar gayet ilgililer bu sebeple de internetten bir şey satmayı düşünmüyorum.