Ayışığı Eczanesi sahibi Ecz. Duygu Namdaroğlu ile eczacılık mesleği üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik:
Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız? Eczanenizi ne zaman açtınız?
Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Mezun olduktan sonra bir sene ikinci eczacılık yaptım, sonra eczane açtım. Tam iki sene oldu eczanemi açalı. Çocukluğumdan beri bilinçsiz olarak eczacı olmak istiyordum. Annemin bir arkadaşı vardı, hem çocuğu ile ilgilenip hem çalışıyordu. Tabi biraz da havalı görünüyordu:)) Ben de tek çocuktum. Annem babam beni bırakıp işe gidiyor diye çok üzülüyordum ama aynı zamanda çalışmak da istiyordum ev çok sıkıcıydı. Kendi içimde böyle bir çözüm bulmuştum. Eczacılık tam bana göre meslek diye düşünüyordum. Zaman geçtikçe başka sebepler de eklendi ve eczacılığı seçtim. Sonra staj yaparken ve mezun olduğumda gördüm ki hayalimdeki eczacılıkla çok benzemiyormuş. Ama halimden memnunum; iyi ki eczacı olmuşum diyorum. İkinci bir şansım olsa yine eczacılığı seçerdim:)
Eczane dizaynını EZAŞ’a yaptırdınız. Neden EZAŞ’ı tercih ettiniz?
EZAŞ’ı öğrencilik zamanımdan beri biliyordum. Eczacılık sektöründe en güvenilir, memnuniyet düzeyi en yüksek firmalardan biri. Eczaneyi size teslim ettikten sonra da herhangi bir istisnai durumda ya da bir sıkıntı olduğunda arayabiliyorsunuz, hemen sorunu çözme yoluna gidiyorlar. Buna rağmen ilk defa eczane açacağım için kafamda soru işareti kalsın istemedim pek çok firma ile görüştüm, pek çok eczacı ile konuştum. Görüşmeler sonucunda da aynı karara vardım ve EZAŞ ile çalıştık. Birlikte çalışmış olmaktan son derece mutluyum. Değerli mimarları Murat Coşkun’a sizin aracılığınız ile bütün emekleri için çok teşekkürlerimi iletiyorum.
Eczacıların verdiği sağlık danışmanlığı hizmeti artmalı mı?
Eczaneler, hastaların ulaşabileceği, kafasındaki soru işaretlerini giderebileceği ve doğru bilgi alabileceği en yakın sağlık noktası diye düşünüyorum. Doktorlara ulaşmak hem süreci uzatıyor hem de en ufak sıkıntıda gitmek doğru olmayabiliyor. Dolayısı ile bu durum yani sunduğumuz danışmanlık hizmetinin artması, hastalarımız için son derece gerekli. Kendi açımızdan baktığımız zaman ise bizi biz yapan, mesleğimizi ayakta tutan en büyük dinamiklerden biridir sunduğumuz bilgi ve danışmanlığımız. Evet, ayakta kalabilmek için biz de her satış noktası gibi ticaret yapmak zorundayız ama buna rağmen hastaların kimi zaman sırdaşı kimi zaman arkadaşı kimi zaman dert ortağı oluyoruz. Hatta en güvenilir meslekler arasında en üst sıralardayız biliyorsunuz. Hem bu farkımızın kaybolmaması için hem de hasta memnuniyeti bakımından danışmanlık hizmetimizi arttırarak devam ettirmeliyiz diye düşünüyorum.
Eczanelerin marka haline gelmesi konusundaki düşünceleriniz neler?
Eczanelerin bireysel olarak değil de mesleki anlamda “marka” haline gelmesi hepimizin hedefi olmalı diye düşünüyorum. Günümüzde, insanların gerek güzellik gerek sağlık gerekse medikal anlamda bilgi alabileceği pek çok satış noktası var. Öğrenciliğimizden beri fitoterapi, kozmetoloji bilim dallarında ciddi eğitim aldığımızı hatta hâlâ bu alandaki ürünler hakkında bilgilerimizi belirli aralıklarla revize ettiğimizi göz önünde bulundurursak tüketiciye hem en doğru bilgiyi hem de en doğru ürünü sunabiliriz. Bunları düzenli olarak sunduğumuz zaman da doğal olarak tercih sebebi olacağımızı ve bu söylediğim alanlarda eczaneler olarak marka olabileceğimizi düşünüyorum.
Eczanenizde dermokozmetik ürünler de yer alıyor. Vatandaşların bu ürünlere ilgisi nasıl?
Hepimizin bildiği gibi dermokozmetik ürünler paraben, koruyucu, renklendirici maddeler içermeyen, dermatolojik klinik testlerden geçirilmiş, tedavi edici, tedaviye yardımcı veya önleyici tedavide kullanılan ürünlerdir. Saç, cilt, vücut bakımında doğru ürün kullanımı çok önemlidir. Kullanılmadığında ortaya çıkan üzücü sonuçları maalesef gazetelerden okuyup, televizyonlardan izliyoruz. Bu noktada okul zamanından itibaren ciddi bir eğitimden geçen eczacılar doğru ürünü tavsiye eder. Benim bölgemde vatandaşların bu ürünlere ilgisi gün geçtikçe artıyor, insanlar gün geçtikçe bilinçleniyor. Bazen onlara önerdiğim ürünlerin veya doktorların reçete ettiği dermokozmetiklerin imal edildiği ülke, ürün içeriği, sağlık onay belgeleri hakkında sorular soruyorlar. Mutlulukla cevaplıyorum veya benim bile yeterince bilgi sahibi olmadığım sorular gelebiliyor onları da birlikte araştırıyoruz. Size ve ürüne güvenleri tam olduğu noktada onlar da daha geniş bütçe ayırıyor ve ilaçla olan tedavilerini doğru dermokozmetiklerle destekleyerek istenen sonucu elde ediyoruz. Ben de ilk zamanlar nasıl bir taleple karşılaşacağımı bilmediğim için dermokozmetik konusunda temkinli gittim; ancak zamanla bu ürünlere verdiğim yeri ve ürün gamımı genişleteceğim.
Dermokozmetiklerin satış yeri neden eczaneler olmalı?
Çünkü dermokozmetik konusunda eğitim alan ve en yetkin bilgi sahibi olan meslek grubuyuz. Eczanelerimizde de bazen doktor reçetesi ile bazen de eczanelerimizdeki cilt analizi sonucu doğru ürünü hastalarımıza önermekteyiz. Ayrıca dermokozmetiklerin doğru kullanımı konusunda yine en güvenilir bilgiyi biz verebiliriz. Bu nedenle dermokozmetiklerin satış yeri eczaneler olmalıdır.
OTC’nin eczanelerdeki geleceğini nasıl görüyorsunuz? Her eczacı OTC’ye geniş yer ayırmalı mı sizce?
OTC (over the counter) olarak nitelendirdiğimiz ürünler; güvenliği ve etkinliği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış, tedavi edici tedaviye yardımcı ya da önleyici tedavide destek olarak kullanılır. Gelişen dünyada sağlık hizmetleri de gelişmekte, değişmekte ve tıbbi tedaviye ek olarak uygulandığında daha kısa sürede daha etkili sonuç alınması nedeniyle hem hastalar tarafından tercihi artmakta hem doktorlarımız tarafından gün geçtikçe daha çok reçete edilmektedir. Ayrıca gerek alınan sonuçların yüz güldürücü olması gerekse ilaç kârlılığının giderek düştüğü günümüz şartlarında eczanelerimize ciro artışı sağladığı için eczanelerimiz gün geçtikçe bu ürünlere daha çok yer ayıracaktır, ayırmalıdır da.
Medikal ürünlerin eczanelerde satılması eczanelere bir hareketlilik getirdi mi? Medikal ürün grubu daha da genişletilmeli mi?
Tabii ki! Sağlık alanında hastalarımıza sunduğumuz her yeni hizmet eczanelerimize hareket getirir. Hastaların bu anlamda ne kadar ihtiyacını karşılayabilirsek o kadar tercih sebebi oluruz. Artık yeni sistemle birlikte gerekli şartlar sağlandığı zaman hastalar bu ürünleri SGK desteği ile de temin edebiliyor. Fakat bu sistem henüz yeni biraz daha oturduğu takdirde ve dediğiniz gibi ürün grubu da genişlediği takdirde daha olumlu sonuçlar alınacağını düşünüyorum.
Sizce eczacılığın temel sorunları neler? Çözüm önerileriniz var mı?
Bana göre serbest eczaneler için en temel sıkıntı, eczane başına düşen insan sayısının gün geçtikçe azalmasıdır. Gerek fakülte sayısının, gerek kontenjanların gün geçtikçe artması da sorunun büyümesine yol açıyor. Bu sorunun çözümü süreç gerektirmekle birlikte öncelikle fakülte sayısından ziyade eğitim içeriğinin zenginleşmesinden yanayım. Ayrıca mezunlara iş istihdamı genişletilirse mesela bu klinik eczacılık alanında olabilir, farklı alternatifler sunulabilir serbest eczacılığa bu derece yüklenilmez. Bunun dışında muayene ücretlerinin hastadan eczaneler tarafından tahsil edilmesi hasta ile eczaneleri karşı karşıya getiriyor. Kimi zaman fiyat farkı hastalar tarafından anlaşılmayabiliyor, ya da hasta ödemek istemiyor. Bir de aldığımız eğitimin eczacılık işletmeciliği açısından zenginleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Eczacılık fakültelerinin sayısı son yıllarda artıyor. Bu durum eczacılık sistemini etkiler mi?
Evet, hem fakülte sayısı hem de kontenjan sayısı seneden seneye artıyor. Sayıdaki artış nitelikle bağlantılı değil yani maalesef kontenjanların artması eğitimin iyileşmesi anlamına gelmiyor. Ben öncelikle eğitimin iyileşmesinden yanayım. Ayrıca kontenjan arttıkça daha düşük sıradaki öğrenciler de eczacılık okumaya kazanıyor. Bu anlamda da çok ödün verilmemesinden yanayım. Genel bir kural getirilebilir belli bir sıralama altının fakültelerimize yerleşemeyeceğine dair veya farklı bir çözüm yoluna gidilebilir ama eskisi gibi çok kolay ulaşılır olamamasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Öte yandan mezun olanların büyük bölümünün eczane eczacılığı yapmayı düşünmesi, eczane başın düşen hasta sayısının azalması sıkıntı yaratıyor. Eğer bu şartlar devam eder ve istihdam arttırılmaz ise ileride ciddi sıkıntılarla yüz yüze geleceğimizi düşünüyorum.