İthalden imale geçiş çalışmaları kapsamında ilaçta yerelleşme ile 6 Milyar 1 Milyon TL’lik bir potansiyelin hedeflendiğine dikkat çeken Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, 2018 yılı sonu itibari ile bu hedefin 3 Milyar TL’lik kısmının yakalanmış olacağını belirtti. Yerelleşme kapsamına alınan 609 ilaçtan yıllık 2,74 Milyar TL satış değerindeki 371 ilacın yerelleştiğini söyleyen Gürsöz, yerelleşmeyen 238 ilacın ise çoğunlukla Pazar değerini yitirmiş ilaçlar olduğunu ifade etti.
TÜSAP Sağlık Platformu’nun düzenlediği ‘İlaçta Yerlileşme ve Millileşme’ başlıklı 6. Sağlıkta Vizyon Toplantısı, başta Sağlık Bakan Yardımcıları Prof. Dr. Muhammet Güven ve Prof. Dr. Emine Alp Meşe olmak üzere Sağlık Bakanlığı yetkilileri, ilaç sektörünün ileri gelenleri ve akademisyenlerin katılımı ile 3 Eylül 2018’de, Bezmiâlem Yaşam Bilimleri ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde yapıldı.
İlaçta yerlileştirme çalışmalarının konuşulduğu toplantının gündeminde ithalden imale geçiş, sağlık girişimleri (Start-up) platformu projesi ve aşı yerlileştirme projeleri olmak üzere üç ana başlık yer aldı. Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) ve EY’nin katkıları ile gerçekleşen toplantıda TÜSAP Yürütme Kurulu Başkanı ve Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz konuşma yaptı.
Konuşmasında yerelleşme ve millileşme arasındaki kavram farkına değinen TÜSAP Yürütme Kurulu Başkanı ve Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, “Roma hukukunda kural olarak yargıda bulunulurken evren, ‘kişi’ ve ‘nesne’ olmak üzere iki odakta düşünülür. Halbuki bugün dünyada ‘bilgi’ çok daha değerli… Hukuk sistemlerinde bile kendine tam yer bulamamış bir olgu, bir güçten bahsediyoruz. Millilik sadece bu bilgiyi elinizde bulundurmak mıdır, yoksa bunun üretim süreçlerinin belli oranını elinize almak mıdır? Bir şeyin milli olması için bilgisinin size ait olması gerekiyor. Kimin ürettiği ya da nerede ürettiğiniz çok da önemli değil. Iphone Amerika için milli bir üründür ama Çin’de üretilir, onlar için yerli bir üründür” sözleri ile konuşmalara ışık tuttu.
İlaçta İthalden İmale Geçiş ile Cari Açığın Düşürülmesi Hedeflendi İthalden imal ilaca geçiş ile gerçekleşecek ilaçta yerelleşme sayesinde ilaç sektöründe yüzde 18 olan ihracatın ithalatı karşılama oranını artırarak öncelikle cari açığın düşürülmesini hedeflediklerini söyleyen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, “Ülke olarak 2017 yılında yaklaşık 157 milyar dolara ulaşan ihracat, 250 milyar dolara ulaşan ithalatımız vardı. Yaklaşık yüzde 65’lik bir orana tekabül ediyor. İlaç sektörüne geldiğinizde yaklaşık 900 milyon dolarlık ihracata karşı 5 milyar dolarlık ithalat söz konusu. Burada ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 18 seviyelerinde. Genel ekonomik tablonun uzağındayız. Böyle bir tabloyu önünüze aldığınızda ilaçta yerelleşme projesi ile cari açığın düşürülmesi hedefini ilk sıraya koymanız beklenen bir şey” diye konuştu.
İlaçta yerelleşme ile yüzde 65 seviyelerinde olan kapasite kullanım oranlarını da artırmayı hedeflediklerini söyleyen Gürsöz, “İthalden imale geçiş çalışmaları kapsamında ilaçta yerelleşme ile 6 Milyar 1 Milyon TL’lik bir potansiyel hedeflendi. 2018 yılı sonu itibari ile bu hedefin 3 Milyar TL’lik kısmı yakalanmış olacak. Ayrıca toplam 609 ilaçtan yıllık 2,74 Milyar TL satış değerindeki 371 ilaç yerelleşirken yerelleşmeyen 238 ilacın ise çoğunlukla Pazar değerini yitirmiş ilaçlar olduğu görüldü” dedi.
Yeni Moleküllere Erişim Sağlamak İsteyen Büyük İlaç Firmaları ile Start-Uplar Buluşacak Yenilikçi ürünlerin yerli üretimi konusunda sağlık Start-up’larını tek çatı altında toplayacak bir platform kurma hazırlığı içinde olduklarını ifade eden TİTCK Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, “FDA verilerine göre 2016 yılında 19 yeni ilaç molekülünün 13’ü girişimciler tarafından geliştirildi. Dünyada artık iş yapış modelleri değişiyor. Yeni teknolojilerin ilaç Ar-Ge sürecinde önemli hale gelmesiyle büyük ilaç şirketleri girişimcilerle daha fazla işbirliği yapamaya başladı. Son yıllarda hızla düşen Ar-Ge verimliliği, Start-up’ların önemini arttırmakla birlikte yeni moleküllere erişim sağlamak isteyen büyük ilaç firmalarının birleşme-satın alma işlemlerinin yolunu açtı. Bu anlamda sağlık girişimcilerini biraraya getirecek Start-up Girişimcilik Platformunu çok önemsiyoruz. Uygulamanın Kamunun mentörlük ve yönlendirmeleri ile gerçekleşmesi planlanıyor. Çalışmalarımıza başlarken birçok ülkenin benzer yapılarını inceledik. Hindistan’ın Bangalore şehrinde kurulan Biyoinkübasyon Kuluçka Merkezi de bunlardan biri idi. Muazzam bir altyapısı var. Hindistan böyle bir merkezi kurma iradesini göstermiş ve eminim ki çok yakın bir tarihte yenilikçi ilaçların o merkezden çıktığına hep birlikte şahit olacağız. İnovasyon sadece Avrupa’dan, Amerika’dan çıkmayacak. Çin’den, Kore’den çıkacak, Hindistan’daki Biyoinkübasyon Merkezinden çıkacak.
Artık G20 üyesi bir ülkeyiz, ekonomik anlamda dünyanın 16. büyük ülkesiyiz. Bunlarla birlikte bizim inovasyon liginde teknoloji ve bilim üretimi anlamında ilk 20’de yer almamız, Dünyanın inovasyon ve Ar-Ge networküne dahil olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Kırgızistan ile iki önemli anlaşma Konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı resmi Kırgızistan ziyaretinden bahseden Dr. Hakkı Gürsöz, Kırgızistan ile sağlık alanında iki önemli anlaşmaya imza attıklarını ifade etti. İlaç ve tıbbi cihaz konusunda teknik işbirliği anlaşması çerçevesinde TİTCK’ın Kırgızistan’a özellikle ilaç ruhsatlandırma, denetim prosedürleri, ilaç ve tıbbi cihazda bir veri tabanı oluşturma, ulusal bilgi bankası oluşturma konusunda teknik destek vereceğini belirterek ikinci anlaşmanın TİKA tarafından Kırgızistan’ta inşa edilen Türk-Kırgız Dostluk Hastanesi ile ilgili olduğuna değindi. Hastanenin birkaç ay içinde hizmete gireceğini belirten Gürsöz, hastaneyi incelediğinde hastane donanımları ve tıbbi cihazların neredeyse tamamının Türkiye’den tedarik edilmiş olduğunu görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.