Ecz. Kamber Çal tam bir kalem tutkunu. 1992’de annesinin doğum günü hediyesi olarak aldığı Parker marka altın uçlu bir kalemle koleksiyona başlayan Çal, o gün bu gündür gittiği her ülkede ilk işi bir kırtasiye bulup kalem almak. 68 ayrı markadan kalemi bulunan Kamber Çal, prensip olarak aynı marka kalemi koleksiyonuna koymuyor. Mercedes, Ferrari, Herlitz, Harley Davidson, Parker, Porche, Regal, Schneider, Cerruti gibi birçok marka kalemlerin yer aldığı koleksiyona katkıda bulunmak isteyenlerin öncelikle Çal’dan listeyi almaları gerekiyor… İlkokul yıllarında Avusturya’da bir yıl ilkokul okumuş Kamber Çal. O yıllarda Türkiye’de düz yazı yazıldığı için, Avusturya’da el yazısına çevirmişler yazısını. Üçüncü sınıfı okuduktan sonra tekrar Türkiye’ye dönünce de el yazısıyla devam etmiş. Türkiye’de düz yazı hâkim olduğu için, Çal’ın el yazısı ilgi çekmiş o zamanlar. Yazmayı çok sevdiğini söyleyen Kamber Çal, “Üniversite yıllarında ailem yurt dışında yaşadığı için, tatillerde yurt dışına giderdim. 1992’de yine bir gün sömestr tatiline gittiğimde annem bana doğum günü hediyesi olarak Parker marka altın uçlu bir kalem hediye etti. Tabi bu hediye çok ilgimi çekti ve çok da hoşuma gitti. 1992’den sonra dolma kaleme merak sardım ve sürekli dolma kalemlerle haşır neşir olmaya başladım. Hatta üniversite yıllarımda cebimde en az 5-6 tane kalem olduğu için arkadaşlarım bana ‘Kalem tüccarı’ gibi isimler takarak dalga geçerlerdi. Bir arkadaşım da ‘kalemleriyle ünlü adam’ olarak beni tanıtan bir şiir yazmıştı o dönemde. Bu merakım devam etti. Şu anda iyi bir koleksiyonum olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kalem dünyası bambaşka bir dünya
Koleksiyonunda her markadan sadece bir kalem bulunduran Çal’ın şu anda 68 ayrı markadan kalemi bulunuyor. Prensip olarak aynı marka kalem koleksiyonu yapmadığını vurgulayan Kamber Çal, “Bu durum tabi benim için zor oluyor. Sürekli dünyanın her tarafından kalem markası araştırıyorum. İşim gereği çok seyahat ettiğim için her yerde öncelikli olarak kalem arıyorum. Gittiğim ülkede ilk işim bir kırtasiye bulmak ve oradan kalem sormak oluyor. Yeni marka bulmaya çalışmak keyifli. Kalem dünyası bambaşka bir dünya. Hakikaten çok özel koleksiyon kalemler var dünyada. Şimdilik ama marka çeşitliliği açısından birçok markam var” diyor. İlgisini çeken özel markaların olduğunu belirten Çal, “Mesela Herlitz gibi motor markasının, Mercedes’in Porsche’nin kalemi var. Kalem markası olarak bazı ünlü marka kalemler de var. En son geçtiğimiz günlerde İngiltere’ye gittiğimde WHSmith diye bir marka buldum ve farklı stilde iki tane kalem aldım. Keyif aldığım bir iş kalem koleksiyonu. Bazen kalemlerimi alıp suya batırıyorum ve içindeki mürekkeple oynuyorum. Elime mürekkebin bulaşması bile benim için gerçekten büyük bir haz” diye konuşuyor.
Kalem medeniyetin timsali
Kalemin, medeniyetin timsali, okuma-yazmanın bir gereği olduğuna değinen Kamber Çal, “Kalem koleksiyonu bu manada okumayı yazmayı teşvik eden bir algı da oluşturuyor. O açıdan da benim çok hoşuma gidiyor. Kalem toplumlardaki sanatı, özel çalışmayı da yansıtıyor. Mesela bir Fransız veya İtalyan kültüründe kalemin yeri çok önemli” ifadelerine yer verdi. Kalem koleksiyonunun pahalı bir koleksiyon olmadığının altını çizen Çal, “Ben en abarttığım kalemi 100 euroya alıyorum. Çok pahalı kalemler de var. Kalemlerin kendi kültürlerini yansıtan bir algıları var. Bu çok güzel bir şey. Mesela bizim yerli üretim Scrikss’imiz var. Toplum olarak buna da eğilinebilir. Kalem; bir marka algısı, toplumun ilgi duyacağı bir hale çevrilebilir; çünkü ihtiyaç sonuçta” dedi. ‘Kalemlerin varisi kim olacak?’ sorumuza, “Anı yaşıyoruz ve bu andan keyif almaya çalışıyoruz. Mirası kim alır bilmiyorum ama ben bu koleksiyondan keyif almaya çalışıyorum. Çocuklarda benim gibi bir merak yok ama hediye alacakları zaman babama kalem alalım düşünceleri var. Ailemizde genelde kalem algısı var. İnşallah onlarda da kalem koleksiyonu tutkusu oluşur” diyerek cevap veriyor Çal.
Bunlar insanı mutlu eden ayrıntılar
Ecz. Kamber Çal’ın bir de disposable otel şampuanları koleksiyonu var. Güney Kore’de bir otelde ilgisini çekmiş disposable şampuanlar. Çok hoş ambalajlarının olması dolayısıyla görünce çok beğendiğini söyleyen Çal, “Bunun farklı ambalajlardaki ürünlerin koleksiyonunu yapsam diye düşündüm ve yaklaşık 7-8 yıl önce koleksiyona başladım. Çok seyahat ettiğim için her gittiğim otelden alıyorum. Bu koleksiyonun yüzde 90’ı ziyaret ettiğim otellerin ürünü. Mesleğim gereği de ilgi alanıma girdiği için çok da keyif aldığım bir koleksiyon. Otellere gittiğim zaman ilk önce aldığım şeydir bu ürünler” diye konuştu.