Kanyon Eczanesi eczacısı Kamber Çal ile yeni eczanesi ve eczacılık üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik…
Ecz. Kamber Çal kimdir? Kendinizi biraz anlatır mısınız?
2022 benim meslekteki 27. Yılım. 1995’te başladığım eczacılık mesleğini her boyutu ile yapmaya çalışan bir eczacıyım. Hastane karşısı eczacılıktan, onlarca kurumla anlaşma yaptığımız kurum eczacılığına, AVM eczacılığına kadar her çeşit eczacılığı deneyimlemiş durumdayım. Şu anda da Kanyon AVM’de Kanyon Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü olarak mesleğimi icra ediyorum.
Kanyon Eczanesi’ni ne zaman devraldınız? Eczanenizin fiziki durumundan ve ekibinizden bahseder misiniz?
Kanyon Eczanesi’ni Ocak 2022 itibari ile devraldım. Ben 2000’lerin başında bir dermokozmetik markanın Türkiye distribütörlüğünü yaparken açıldı Kanyon Eczanesi. Türkiye de 2000’li yıllar eczacılık açısından önemli bir dönüm noktasıdır. İlaç dışı ürünlerin yavaş yavaş boy gösterdiği, ilaç odaklı eczacılıktan ilaç ve ilaç dışı ürünlerin birlikte sunulduğu konsept eczanelerin yavaş yavaş kendini gösterdiği yıllarda Ecz. Osman Bey de Kanyon Eczanesini bir rol model eczane olarak kurdu. Kanyon Eczanesi bu açıdan bizim mesleğimizde önemli bir nokta olarak varlığını sürdürmektedir. Biz de Osman Bey’den devraldığımız eczaneyi 2020’li yılların eczacılık ruhuna uygun bir şekilde yenileyerek mesleğimize hizmet etmeye devam edeceğiz inşallah.
Marka eczane nasıl olunur?
Türkiye’de insan sağlığına hizmet vermeye çalışan 27.000 civarı her eczanemiz çok değerli hizmetler üretmektedir. Her bir eczanemiz ve eczacımız çok önemli ve kıymetlidir. Sadece bazı eczaneler ve meslektaşlarımız farklı hizmet anlayışı ile farkındalık oluşturmakta ve mesleğimize yön çizmektedir. Bu açıdan ürün çeşitliliği ile mesleğe yeni bir anlayış sunmakla ve hizmet kalitesini artırmakla farklılaşmak mümkün tabi ki. Bu açıdan mesleğini en iyi şekilde yapmaya çalışan her eczane dikkat çeken yaklaşımı ile öne çıkmaktadır. Eğitim dönemimle birlikte 30 yılı geçmiş meslek hayatıma baktığımda mesleğimizin çok farklı evrelerden geçtiğini şahitledim. Bu serüvende mesleğimizin öncüleri sayesinde dönüşümler geçirdik, onların öncülüğünde gelişim sağladık. Biraz önce de bahsettiğimiz gibi 2000’lerde başlayan ilaç dışı ürünlerin gelişimi önce dermokozmetik ürünlerin hayatımıza girmesi ile başladı. Bugünlere geldiğimizde dermokozmetik, besin desteği, aromaterapi, fitoterapi, sporcu eczaneleri ve daha başka departmanlarla eczacılığımız bana göre olması gereken noktaya doğru hızla gelmiş durumda. İşte bu süreçlerde bu marka eczacılarımızın ve eczanelerimizin öncülüğü çok kıymetli ve değerli diye düşünüyorum.
Eczacılar halkın en yakın sağlık danışmanıdır. Müşterilerinize ne gibi danışmanlıklar veriyorsunuz?
Aslında kurum yoğunluklu eczanelerde eczacılarımız oligarşik bürokrasi ile boğuşuyor. Bir hastanın reçetesinin prosedürü ile dakikalarca uğraşmak zorunda kalıyor. Keşke hasta ile dakikalarca ilgileniyor diyebilseydim. Eczacı maalesef hatasız yapmak zorunda olduğu prosedürlerle uğraşıyor. Bu sinir harbi eczacıyı gerdiği için eczacılığının gereği danışmanlık görevini hakkıyla ifa edemiyor. Bu açıdan bizim gibi ilaç ve ilaç dışı ürün hizmeti vermeye çalışan eczanelerde danışmanlık üzerine kurgulanmış eczacılık yapma imkânı daha elverişli. Öncelikle eczanelerimizi hastalarımızın ve danışanlarımızın ürünlere daha çok dokunabilecekleri bir tasarıma çevirmiş durumdayız. Böylelikle cilt ve saç ile ilgili danışmanlık isteyen ve ürün ihtiyacı olana da, koruyucu sağlık çerçevesinde sağlıklı bir yaşam sürmek için besin desteği, vitamin, mineral ihtiyacı olan danışanlarımıza da özel hizmet verme imkânı bulmaktayız. Mesleğimizin halkın en yakın sağlık danışmanı ilkesi çerçevesinde eczacılığımızı icra etmenin mutluğunu yaşamaktayız.
Pandemi ile birlikte gıda takviyelerinin satışı arttı. Eczanenizde bu alana önemli bir yer ayırmışsınız. Bu tür ürünleri raflarınıza koyarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Bizler mesleğini uzun yıllardır sürdüren insanlar olarak en önemli hassasiyetimiz ürün standartlarıdır. Hangi markanın nerede üretildiği, standardizasyonu, geri bildirimi, kontrendikasyonu konusundaki tecrübemizle danışanlarımıza tavsiye ettiğimiz ürünleri gönül rahatlığı ile satıyoruz. Tabi dünya 2 yılı geçkindir olağanüstü bir pandemi dönemi geçiriyor. Bu süreçte bizim her zaman hatırlatmaya çalıştığımız hastalık gelmeden vücudun ihtiyacı olan destekleri almaları, dirençlerini artırmaları tavsiyesinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmış oldu. Maalesef her birimiz en yakınlarımızın Covid virüsü ile acı sonuçlarla muhatap olması ile bu süreci yaşamış olduk. Tabi bu süreçte insanların hasta olmadan önce vücut dirençlerini ne kadar artırmaları gerektiklerini görmüş oldular. Biz eczacılar da danışanlarımıza doğru ürünleri doğru yöntemlerle kullanmalarının önemini anlatarak ürün tavsiye etmeye devam ediyoruz. Hayat kalitesinin artırılmasında bunun ne kadar önemli olduğunu göstermeye gayret gösteriyoruz.
Dermokozmetik de eczanelerde önemli bir yer alıyor. Son tüketiciye ulaşmada eczanelerin dermokozmetikteki rolü nedir?
Dermokozmetik bölümü gelişmeye başladığı günden beri aynı şeyi söylüyorum. Bizim de son tüketicide sektör olarak kozmetik satış noktası algımızın artması için muhakkak dermokozmetik satan eczane sayımızın artması gerekiyor. Aynı standart tabela kullandığımızdan da anlaşılacağı üzere her birimiz eczane markasının alt bayileriyiz. Her birimiz eczane markasının temsilciliğini hakkıyla yerine getirmeliyiz. Bu açıdan tek marka çok marka, selektif ürün, uygun dermokozmetik marka ya da yerli uygun fiyat markalar farketmez. Her noktamızın bu alana sahip çıkması ve son tüketicideki algımızı güçlendirmesi çok önemli diye düşünüyorum.
Eczacılığın özü olan fitoterapi ve bitkisel ürünler ile ilgili neler söylersiniz?
Fitoterapi, aromaterapi hatta homeopati işte bizim işimiz. Okullarda hatırlayın farmasötik botanik ile başlayıp, farmakognozi ile devam eden tüm eğitim hayatımızda gördüğümüz bitki bilimini reelize etmek ne kadar kıymetli. Son yıllarda ciddi atılımlar yaptığımız bu alanı daha da artırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu işe ömrünü veren değerli meslektaşlarım var. Sınıf arkadaşım sevgili Hülya Kayhan gibi. Sonuna kadar destekliyorum, bu konulara daha da eğilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bir eczaneyi yönetirken işletme ve pazarlama bilgisi de önemli. Bu konuda neler söylersiniz?
İşletme ve pazarlamanın önemini kavradığım an işletme masterı yapmaya karar verdim. Bu benim için çok önemli bir adım oldu. Biz mesleğimizi icra ederken bir taraftan da rutin işletme kurallarını işleterek ticari faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Biz de yükselen maliyetlerden etkileniyoruz. İnsan kaynakları yönetimi, finans yönetimi, yatırım stratejisi, muhasebe konularına da vakıf olmamız gerekiyor. Aslında okullarda da bu alana yönelik derslerin artırılmasında fayda olduğunu düşünüyorum.
Eczane dizaynı, ürün teşhirinin satışta önemli olduğuna inanıyor musunuz?
Biz eczanelerimizde onlarca kategori içinde binlerce çeşit ürünü satışa sunuyoruz. Şayet tanzim teşhir iyi dizayn edilmez ise ciddi kargaşaya sebebiyet verilebilir. Danışanlarımız, hastalarımız eczanemize geldiğinde ihtiyacına yönelik ürünlere ulaşmaları daha kolay olmalı, kategori ve ürün çeşitliliği iyi sergilenmeli. Son yıllarda sektörümüzde bu konuya yönelik iyi örnekler ortaya çıkmaya başladı, bu da mesleğimiz adına ümit verici diye düşünüyorum.
Geleceğin eczaneleri nasıl olacak? İnovasyon mesleğe güç katıyor sanırım?
Mesleğimizin diğer ticari faaliyetlerden ayrılan en önemli özelliği danışmanlık yapıyor olmasıdır. Bizler sadece ürün ya da ilacı ulaştıran lojistik noktaları değiliz. Bu bizim en önemli ayrıştığımız noktamız. Gelecekte teknolojinin bu derece geliştiği Metaverse’ün hayatımıza girdiği bu günlerde danışanlarımıza ulaşmanın daha etkili olduğu alanlar ortaya çıkacak diye düşünüyorum. Metaverse’i de eczaneleri görürsek şaşırmayalım.