Ecz. Veysel Demirci yazdı…
Eczacı, işletmede neler olup bittiğini, eczanenin nereye gittiğini bilemezse istediği yere ulaşamayacak ve varlığını sürdürememe riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
Ölçemezsen Yönetemezsin
Her işletmede olduğu gibi eczanelerde de faaliyet süreçlerinde kendi ölçeklerine uygun boyutlarda performans ve verimlilik ölçümleri yapmak durumundadırlar.
İşletmecilikte klasik bir kural vardır: ‘ölçemezsen yönetemezsin’. Eczaneler satış ve hizmet süreçlerindeki verileri, personelinin ve işletmelerinde kullandıkları diğer kaynakların verimliliğini sağlıklı ve sürekli bir şekilde ölçemezlerse sahip oldukları kaynakları ve nihayetinde eczanelerini yönetemez hale gelirler. Diğer bir ifadeyle eczacı, işletmede neler olup bittiğini, eczanenin nereye gittiğini bilemezse istediği yere ulaşamayacak ve varlığını sürdürememe riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu konuda eczacılık veri tabanı oluşturamama, bu amaçla kategori yönetimi tabanlı eczane düzeni kuramama, uygun veri girme metodolojisi uygulayamama, performans ve verimlilik analizleri yapacak bakış açısına karşı direnme vb. bir yığın sorunla karşı karşıyadır. Ölçerek yönetme imkânını sağlayacak uygun yazılım ve desteklerin yetersizliği de işin çabası.
Değerli olmak mı beğenilir olmak mı?
Bir firmanın olduğu kadar bir eczanenin de parasal/cirosal açıdan değerli olması onun hedef kitleleri nezdinde ille de en beğenilen olmasını gerektirmiyor. Gerçekte müşteri ve hasta davranışları üzerinde ‘’beğenilen’’ olmanın etkisi ‘’değerli’’ olmanın etkisinin yanında çok daha ağırlıklı bir rol oynuyor.
En değerliler listesinde yukarılarda olup ‘en beğenilenler’ listesinde nispeten aşağılarda yer alan eczanelerin ilk yapmaları gereken, hasta ve tüketici kitlesiyle iletişim stratejilerini ve onlara dönük uyguladıkları sağlık danışmanlığı hizmetlerini nicelik ve nitelik açısından gözden geçirmektir. Unutulmamalıdır ki değerli olmak rakamlarla ilgili iken, beğeni algılarla ilgilidir. Sürdürülebilir olmak ancak değerli olmakla beğenilir olmanın atbaşı gitmesiyle sağlanabilir. Bir diğer ifadeyle biri diğerinin mütemmim unsurudur.
Marka değeri
Bir ülkeden çıkan bütün markalar o ülkenin marka değeriyle çarpılıyor ya da ona bölünüyormuş. Diyelim ki, aynı tişört Bangladeş’te 1 dolara, Türkiye’de 5 dolara, Fransa’da 60 Euro’ya satılıyorsa, bunun birebir karşılığı tasarım ve ülke markası farkıymış. Hal böyle iken neden eczanelerimizi de marka değeri olan işletmeler olarak konumlandırmayalım. Ya da en azından neden bunun hayalini kurmayalım. Bu işin bir çırpıda söylendiği kadar kolay olmadığı muhakkak. Marka eczane olmanın çok uzun süreçleri ve azımsanmayacak bedelleri vardır. Bu ayrı ve kapsamlı bir konu. Şunu demek istiyorum. Marka değeri taşıyan bir eczanemiz olduğunu düşünelim. Bunun bizim için anlamı şudur; planlanmış aktivitelerin dışında gerekli gereksiz indirim yapma zafiyetinden kurtulacaksınız. Hedef kitlenize sunduğunuz sağlık vadi içeren tekliflerinizin maddi ve itibari değeri yükselecektir. Sağlık danışmanlığı ve bakım hizmetlerinizden sağladığınız kazanç artacaktır. Daha da önemlisi bölgenizde hem en değerli hem de en beğenilen eczane olma ayrıcalığına sahip olacaksınız.
Süreç iyileştirme
Genel olarak işletmelerde rakiplere kıyasla daha yüksek performansla yürütülen süreçler, bir kuruluşu diğerinden farklılaştırır. Altın Kural: Hiçbir işlem, hiçbir süreç küçük de olsa bir iyileştirme yapılamayacak kadar mükemmel değildir. Kuşkusuz eczanelerimiz için de bu altın kural geçerlidir. İşe iyileştirme yapabileceğimiz azımsanmayacak sayıda alan olduğu konusundaki inancımızı pekiştirerek başlayabiliriz. Eczacının bu iyileştirme adımında işe bizzat kendisinden başlaması gerekir. Sonra en önemli personeliyle ve devamında da tüm ekibiyle bu çabayı sürdürmelidir.
İyi şeyler durduk yerde olmaz
Bir işletmenin başına gelebilecek potansiyel sorunların sayısı, potansiyel fırsatlardan fazladır.
Bir işletme hiçbir şey yapmadığında otomatik olarak kendini birçok sorun içinde bulur. Eczanelerimiz açısından konuyu ele alalım. Örneğin, sağlık danışmanlığı, bakım hizmetleri, sezon aktiviteleri, kampanyalar, indirimler vb. faaliyetler yapılmazsa yeterli satış gerçekleşmez; satış olmadan nakit akışı sağlanamaz. Performans değerlendirme çalışmaları yapılmazsa başarılılar ve başarısızlar ayrılmaz, sağlıklı ödüllendirmeler yapılamaz. Bir şeyleri yapmıyor olmanın, sonuçları sayılamayacak kadar sınırsızdır.
Eczanemizde iyi bir şey yapmak içinse bir seçim yapmak gerekir. Kötü şeyler durduk yerde olurken, iyi şeyler durduk yerde olmaz. Bir işletmede iyi şeylerin ortaya çıkması için extra ve özel çaba göstermek gerekir.
Kaderini sev belki seninkisi en iyisidir
Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. Güneş onu yakıp kavurur. O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye. ”Ol” der Tanrı. Güneş oluverir. Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz. Bulut olmak ister. ”Ol” der Tanrı. Bulut olur. Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur. Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da “Ol” der Tanrı. Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur. Herşey karşısında eğilir. Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar. Oradan eser, buradan eser, kaya bana mısın demez! Tanrı kaya olmasına da izin verir. Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı… Derken bir gün sırtında bir acı ile uyanır… Bir ihtiyar taşçı, kayayı yontmaktadır…
ECZANELER GÜZELTİR
Eczacılık sektörüne yönelik yapılan küçük büyük demeden her türlü eğitim, seminer, panel, kongre vb. etkinliklere her zaman yüksek bir ilgi duymuş ve katılımcı olmak için çaba göstermişimdir. Nitekim çok sayıda organizasyonu koordine etmişliğim ya da katkı sağlamışlığım vardır. Eczacılarımızın ve eczacılığımızın gelişimine çok değerli katkılar sağlayan bu faaliyetleri gerçekleştiren kişi ve kurumlara karşı şükran ve minnet duygusu taşımalıyız. Temennim, bu çalışmaların tekrara düşmeden, yenilikçi bir formda ve özellikle eczacılığımızın geleceğinin inşasında kilometre taşı olacak bir nitelikte sürdürülmesidir.
Bu vesileyle 22-23-24 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ve “ECZACILIK GÜZELTİR” başlığıyla konumlandırılan büyük eczacılık buluşmasının önemli bir kilometre taşı olacağına olan inancımı vurgulamak isterim. Bilindiği üzere ilk proje, Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği tarafından ‘’Geleceğin E Hali‘’ olarak gerçekleştirilmişti ve eczacılığa dair yepyeni ve sıradışı ufuklar açmıştı. Şimdi de bu çıkışın ikinci adımı olarak, ECZACILIK GÜZELTİR’i heyecanla bekliyoruz. Kuşkusuz bu buluşma “Türkiye’nin En Büyük Eczacılık Buluşması” olma unvanını fazlasıyla hak edecektir. Buluşmak dileğiyle.