Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülden Z. Omurtag ile bir söyleşi gerçekleştirdik:
Gülden Z. Omurtag kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1981 yılında İ.İ.T.İ.A. Eczacılık Bilimleri Fakültesi’nden mezun olduktan sonra endüstride deneyim kazandım. Ancak akademisyenlik arzusu hep içimde olduğundan 1985 yılında Farmakoloji-Toksikoloji alanında yüksek lisansa başlayarak akademiye ilk adımımı attım. Ardından doktorayı tamamlayıp, akademik adımları bir bir geçerek 2007 yılında profesör oldum. 29 adedi uluslararası 41 adedi ulusal dergilerde olmak üzere toplam 71 adet makalem, uluslararası ve ulusal kongrelerde sunulmuş toplam 93 adet bildirim mevcuttur. 5 adet doktora tezi yürüttüm, 1 adet halen yürütmekteyim. 11 adet yüksek lisans tezi yönettim, 6 adet halen yürütmekteyim. Eğitim ile ilgili 3 kitapta editörler kurulunda yer aldım, bir ulusal kitapta bölüm yazarlığım mevcuttur. Uluslararası atıf sayım 550 olup, h indeksim: 13’dür. Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcılığı, Eczacılık Fakültesi Dekanlığı, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü gibi idari görevlerde bulundum. 2015 yılı sonunda Marmara Üniversitesi’nden emekli olup İstanbul Medipol Üniversitesi’ne geçtim. Şu anda İstanbul Medipol Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi’nde Dekanlık görevini yürütmekteyim.
İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 8. Yaşında. Fakülteniz ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz? Kaç öğrenciniz var?
İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi bu yıl kuruluşunun 8. yılını tamamlıyor. 2017-2018 Eğitim-Öğretim dönemi itibariyle toplam öğrenci sayımız 382’dir. Fakültemiz 4. mezunlarımızı vereceğimiz bu yıl öğrencilerimize hak ettikleri üst düzey eğitimi sunmak ve öğrencilerimizden gelen pozitif geribildirimleri her yıl daha ileri seviyelere taşımak konusunda iddialıdır. Fakültemizin misyonu; Eczacılıkla ilgili her alanda hizmet vermek üzere, etik değerlere bağlı, ilaç etkin maddelerinin hazırlanması, ilaç taşıyıcı sistemlerinin formülasyonu, farmasötik ürünlerin fiziksel, kimyasal, farmakolojik ve toksikolojik analizleri konusunda yetkin, ilacın hastaya ulaştırılmasından vücuttan atılmasına kadar geçen tüm safhalardan sorumlu farmasötik bakıma önem veren eczacılar yetiştirmektir. Vizyonu ise; Eczacılık ve ilaçla ilgili olarak tüm sağlık sektörünün ihtiyacı olan akademik bilgiyi uluslararası düzeyde üretip hizmete sunarak yaşam kalitesini artırmaya yönelik bir araştırma, öğretim, eğitim ve danışma merkezi olmaktır. Lisans programımızın amacı; mesleki etik değerlere sahip, gelişime açık, yaşam boyu öğrenme alışkanlığı edinmiş, toplum sağlığını ön planda tutan, eğitim için gereken kuvvetli akademik temellere sahip ve ülke kalkınmasına katkı yapan nitelikli eczacılar yetiştirmektir. Bir eğitim ve araştırma kurumu olarak Türkiye’deki gelişime açık, öncü konumundaki Fakültemiz, Üniversitemizin sağladığı imkânlarla istikrarlı yükselişini sürdürmektedir. Üniversitemizin Kavacık Güney Yerleşkesi’nde yer alan Fakültemiz modern fiziksel alt yapısı ve donanımlı laboratuvarlara sahiptir. Dinamik öğretim üyesi kadrosu ile araştırma projeleri gerçekleştirerek, yayınlar yaparak, danışmanlık hizmetleri vererek bilime ve endüstriye ciddi katkı yapmaktadır. Fakültemizin bilimsel dergisi Acta Pharmaceutica Sciencia uluslararası indekslerce taranan eczacılık camiasının en prestijli dergilerinden biri olup üniversitemiz yayınları arasında yerini almaktadır.
Öğrencilerinizin donanımlı eczacılar olarak hayata atılmaları için düzenlediğiniz eğitimler ve etkinlikler ile ilgili neler söylersiniz?
Öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında mesleki ilişkilerin teşvik edilmesi fakültemizin öncelik verdiği konuların en başında yer almaktadır. Bu kapsamda dekanlığa bağlı öğrenci birliği MEDUPSA’nın, 2012 yılından beri öğretim üyelerinin destekleriyle öğrenciler tarafından gerçekleştirilen etkinlikleri devam etmektedir. Bunun yanı sıra dekanlığın himayesinde ilki 5-8 Mayıs 2016 tarihlerinde gerçekleştirilmiş olan ve mesleki gelişimin önceliklendirildiği ALFA Ulusal Eczacılık Kongresi’nin bu sene 2.’sini 4-6 Mayıs tarihleri arasında düzenleyeceğiz. ALFAKON Ulusal Eczacılık Kongresi’nde öğrencilerimiz 70’den fazla değerli konuktan eğitim alma şansını yakalayacak. Bu eğitimlerin yanı sıra uygulama olanağı bulacakları atölye çalışmaları ve kişisel gelişim eğitimleri de eş zamanlı olarak ilerleyecek. Öğrencilerimizin kariyerlerini kendi kişisel yetenekleriyle örtüşecek şekilde tasarlayabilmesi için de sektör liderleriyle onları bir araya getirmeyi çok önemsiyoruz. Bu kapsamda 21-22 Şubat tarihlerinde eczacılığın farklı çalışma alanlarından 18 değerli konuğun katılımıyla “Kariyer Günleri” etkinliğimizi düzenledik. Ayrıca üniversiteli bir birey olmanın okumak ve yazmakla ilişkili olduğunu da biliyoruz. Bu nedenle öğrencilerimizi daha çok okumaya teşvik edecek ve kendilerini ifade etmeye alan açacak olan “Pharmassive” isimli bir öğrenci dergimiz var. Bunun yanı sıra öğrencilerimizi bilime yönlendirmek de en büyük misyonlarımız arasında yer alıyor. Derslerimizi de öğrencilerimizin donanımlı eczacılar olarak yetişmesi için sürekli güncelliyoruz. Derslerimize doğrudan o konuyla ilgili işlerle uğraşan, başarılı eczacıları sıklıkla davet ediyoruz. Bunun yanı sıra sektörle işbirliğimizi sürekli güçlü tutarak öğrencilerimizin gelişimi için projeler geliştiriyoruz. Örneğin bu dönem “Endüstride Eczacılık” dersimizi Bayer firmasının her bir birim yöneticisinin kendi alanlarını anlatacağı şekilde tasarladık.
Ulusal Eczacılık Eğitimi Akreditasyon Kurulu’na akredite olmak için müracaatta bulunmuştunuz. Sonuçlandı mı?
Ulusal Eczacılık Eğitimi Akreditasyon Kurulu’na (ECZAK) Ocak 2017’de müracaatta bulunmuştuk. Müracaatımız kabul edildi. Daha sonraki süreçte ECZAK tarafından eğitim alıp 5 yıllık özdeğerlendirme raporumuzu hazırladık. Bu raporumuz incelendikten sonra 24-27 Aralık 2017 tarihlerinde fakültemiz değerlendirme ve izleme ekibi (DİZE) tarafından ziyaret edildi ve incelendi. 2 Şubat 2018 tarihinde yapılan ECZAKDER toplantısında fakültemiz 1 yıl süre ile “Akreditasyon Adayı” olarak kabul edildi. Eylül 2018’e kadar ECZAKDER’in raporunda yer alan konuları ele alıp tekrar hazırlıklarımızı yapıp raporumuzu göndereceğiz.
Uluslararası arenada Türkiye eczacılık eğitiminde nerede acaba?
Gelişmiş ülkelerdeki eczacılık eğitimiyle kıyasladığımızda Türkiye’deki eğitimin bir eksiğinin olmadığı söylenebilir. Ancak sistemsel farklılıklar da elbette bulunuyor. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde eczacılar 6 yıllık bir eğitim alıp klinik eczacılar olarak mezun oluyor. Avrupa ülkelerinde de birbirinden çok farklı eğitimler modelleri bulunuyor. Fakültelerdeki eğitim programlarının güncel gereksinimlerle uyumlu şekilde revize edilmesi gerekiyor. Bu nedenle Eczacılık Fakültesi Dekanlar Konseyi 2015 yılında Çekirdek Eğitim Programı’nı hazırladı. 2017 yılında ise bu programın güncellenmesi için dekanlar tekrar bir araya gelip çalıştay yaptılar. Bu programın Genişletilmiş Eğitim Programı’na dönüşümünü fakülteler kendileri düzenliyor. Biz de bu amaçla eğitim programımızı güncelledik.
Klinik eczacılık ve eczacının sağlık danışmanlığı ile ilgili görüşleriniz neler?
Klinik eczacılık uygulamaları günümüzde gelişmiş ülkelerde artık standart eczacılık uygulaması haline gelmiştir. Klinik eczacılık tüm eczacılık bilimlerinin hasta yararına kullanılması anlamına gelen bir sağlık bilimidir. Klinik eczacılar da hasta tedavisinin sağlanmasında sağlık personeline ve hastalara ilaç danışmanlığı yapan, ileri derecede biyomedikal ve farmasötik eğitim almış ve uzun süreli klinik uygulama yapmış olan eczacılardır. Bugün klinik eczacılık uygulamalarını ileri seviyelerde uygulayan Amerika Birleşik Devletleri’nde tüm eczacılar klinik eczacı olarak yetişmektedirler. Bu klinik eczacıların toplum sağlığına ve ülke ekonomisine olumlu yönde katkılarının olduğu sayısız çalışma mevcuttur. Klinik Eczacılık Anabilim Dalı araştırma, eğitim ve uygulama alanları temel olarak hasta odaklı eczacılık kapsamındaki farmasötik bakım, akılcı ilaç kullanımı, farmakoekonomi, hasta profillenmesi, ilaç danışmanlığı, hasta eğitimi, damar içi preparatların hazırlanması, ilaç düzeylerinin izlenmesi, klinik farmakokinetik ve ilaç etkileşimlerinin önlenmesi gibi alanları kapsar. Ülkemizdeki eczacılık fakülteleri eczacılık lisans eğitiminin beş yıla çıkmasını takiben yeni müfredatlarına klinik eczacılık ve farmasötik bakım kapsamındaki dersleri eklemişlerdir. T.C. Sağlık Bakanlığı da çağdaş eczacılık uygulaması olan klinik eczacılığın gerekliliğini kabul ederek, hastanelere klinik eczacılık uzmanı kadrosu tahsis etmiştir. Klinik Eczacılık Anabilim Dalı fakültemizde 2017 yılında kurulmuş olup ülkemiz eczacılık uygulamaları için önemli bir yarar sağlayacağı inancındayım.
Son yıllarda ilaç sektöründe istihdam edilen eczacı sayısında artış var mı?
İlaç sektöründe istihdam edilen eczacı sayısında belli ölçüde artış olmasına rağmen yeterli sayıya hâlâ ulaşılmadığını düşünüyorum. Ancak bizim gibi bazı eczacılık fakülteleri eczacı adaylarını endüstriye hazırlamaya yönelik seçmeli derslerini üniversite-endüstri işbirliği ile açıyorlar. Endüstride eczacının çalışabileceği çok alan var. Yabancı dili olan kendisini geliştirmiş genç meslektaşlarımın endüstride kariyerlerini üst noktalara taşıyacağına yürekten inanıyorum. Bunun örnekleri çok fazla. Bu iyi örnekleri öğrencilerimizin kendi kariyer yolculuklarını şekillendirirken örnek almaları adına öğrencilerimizle çeşitli etkinliklerde buluşturuyoruz.
Bu yıl ikincisini düzenleyeceğiniz Alfa Ulusal Eczacılık Kongreniz ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
Alfa Ulusal Eczacılık Kongresi öğrenciler arasında marka bir kongreye dönüştüğünü bu yıl fark ettik. Algı ve Farkındalık kelimelerinin kısaltılmışı olan ALFAKON 2018’in kayıtlarını açtığımızda ikinci günün sonunda Türkiye’nin dört bir yanından, 1000’i aşkın eczacılık fakültesi öğrencisi başvurdu ve öğrencilerimiz kayıtları durdurmak zorunda kaldık. Tabii ilk kongrenin hafızalarda bıraktığı izler ve bu kongrenin içeriği talebin bu derece yüksek olmasında etkili oldu. 4-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek 2. ALFAKON’da 70’den fazla konuk konuşmacı ve eğitimci yer alıyor. “Endüstride Kişiye Özel Kariyer”, “Hayat Kurtaran Eczacılar”, “Algı Yönetimi ve Beyin”, “EUS-Ufukta Uzmanlık Var”, “Eczacılıkta Kök Hücre” ve “Eczacılıkta Yeni Trendler” gibi mesleki ve kişisel gelişimi sağlayacak ilgi çekici oturumlarda; güncel bilgi ve yaklaşımlar konunun uzmanları tarafından unutulmayacak şekilde anlatılacak. Bu oturumlara “Majistral Kozmetikler”, “Aromaterapi”, “Klinik Eczacılıkta Vaka Analizi” ve “Eğitmen Mutfağında Kek Yapmanın Püf Noktaları” gibi atölye çalışmaları eşlik edecek, bu atölyelere sınırlı sayıda kişi katılabilecek ve bire bir uygulama şansını yakalayabilecek. Tüm bunlara ek olarak kişisel gelişim eğitimleri, sosyal sorumluluk projeleri ve eczacılık alanında inovatif bir fikir yarışması da yer alacak.
Pharmassive isimli bir de derginiz var. İlk sayısı gayet başarılı olmuş. Devam edecek sanırım?
Evet öğrencilerimiz bu yıl derginin ikinci sayısını çıkarmak için büyük bir gayret içerisindeler. Dergimiz sektörden oldukça olumlu tepkiler aldı. İçerisinde güncel ve güvenilir bilgilerin anlaşılır bir şekilde sunulması öğrencilerin de dergiye ilgilerini arttırdı. Dergi sayesinde eczacılık açısından farkındalıklarını arttırdıkları gibi medya hakkında da fikir sahibi olmaları öğrencilerimize büyük kazanım sağladı. Derginin isminden basımına, yazıların toplanmasından derginin tanıtımına kadar tüm süreçlerde öğrencilerimiz insan, zaman, bütçe yönetimi gibi pek çok konuda tecrübe kazandı. Ayrıca sayfa tasarımı gibi konularda da eğitim alarak ileride gerek eczanelerinde gerek projelerinde kullanabilecekleri birçok bilgiyi uygulamalı olarak öğrendiler. Bu nedenle de projeyi ciddi şekilde sahiplendiler ve devamı için de oldukça heyecanlılar.