Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan ilk yazımda bahsetmiştim. Bu yazımda amaçların üçüncüsü olan “Sağlıklı Bireyler” başlığında önemli bir sürdürülebilirlik alanı olan sağlıklı yaşama değinmek isterim. Hayat sürprizlerle dolu bir yolculuk. Bu yolculuğun tadını çıkarabilmek ve uzun sürmesini sağlamak da ancak sağlıklı yaşamakla mümkün. Wellness (iyi yaşam / esenlik) ve longevity (uzun ömür), son yıllarda en çok duyduğumuz kelimelerden ikisi. Çok duyma nedenimiz de insanların sağlıklı, güzel ve uzun yaşama istekleri. Son 100 yılda yaşam süresi nerdeyse 2 katına çıktı. Ülkeden ülkeye ve kadın erkek arasında bazı değişiklikler gözlense de ortalama yaşam süresi 75 yıl diyebiliriz. İlk hedef bu süreyi güzel ve sağlıklı geçirmek. Diğer bir hedef ise bu ortalamayı 100 yaşına kadar çıkarmak.
Burada sanki bir çelişki var gibi hissediyor insan. Gün geçtikçe doğa kirleniyor. Doğal olmayan etkenlere daha fazla maruz kalıyoruz. Daha az hareket diyoruz. Ancak daha uzun yaşıyoruz. İnsan ömrünü geçen 100 yıl içerisinde uzatan, mikroplara bağlı ölüm nedenleriyle (infeksiyon hastalıkları) savaşmayı keşfetmiş olmamız. Burada iki etki çok önemli. Bir tanesi aşı ile infeksiyon hastalıklarına yakalanmanın azaltılması ve bunlara bağlı ölümlerin engellenmesi, bir diğeri de başta penisilin olmak üzere antibakteriyel ve sonrasında antiviral ilaçların geliştirilmesi. Bu gelişmelerin ardından insanların en önemli ölüm nedeni kronik hastalıklar ve kanser olarak kaydedilmeye başladı. Başta kalp damar hastalıkları olmak üzere kronik hastalıklar insanlık için önemli bir araştırma konusu haline geldi.
İnsanların yaşam süresini 100 yıla çıkarma çabalarında en önemli konu, kalp damar hastalıkları ve kanserin önüne geçilmesi ile sonrasında da tedavi edilmesi geliyor. Tedavi tabii ki ilaç endüstrisinin daha fazla odağındayken, önlenmesi konusu wellness ve longevity çalışma alanları içerisinde. Yaşam stili değişimleri dediğimiz konu aslında sürdürülebilir kalkınma amaçları içindeki sağlıklı yaşam başlığının da altında yer alıyor.
Güzellik Algısının Etkisi Nedir?
Yaşam süresi uzadıkça insanların aynada gördükleri yüzleri ve bedenleri ile mutsuz olmaya başladılar. Genç yaşlarındaki güzelliği kaybetmeye başladıklarını fark etmek, üstesinden gelinmesi zor bir duygu olarak karşılarına çıktı. Bu durum da güzelliği korumak ve hatta geri kazanmak konusunda çalışmalara yol açtı. Aslında wellness ve longevity kavramlarının ilk tetikleyicisi güzellik algısı oldu denebilir. Akabinde güzelliğin sadece cilt ile ilgili olmadığı fark edilip beden sağlığı ve içten dışa güzellik kavramları geliştikçe uzun ve iyi yaşamın anahtarları üzerinde çalışmalar genişledi.
Yaşam Stilimizi Nasıl Değiştireceğiz?
Son 50 yılda teknolojinin gelişmesi ile birlikte doğadan uzaklaşan insanlar daha az hareket etmeye ve daha sağlıksız beslenmeye başladılar. Özellikle sedanter yaşam dediğimiz hareketsizlik ve beslenme konusundaki hatalar, insanların daha fazla şeker hastalığı (diyabet) ve kalp damar hastalıklarına yakalanmasına neden oldu. Obezite olarak adlandırılan aşırı kilo çağımızın sağlık sorunu haline geldi. Hayat şartlarının zorlaşması sadece bedenimizi değil ruhumuzu ve sosyal çevremizi de etkilemeye başladı. Stres tüm hayatımızı çevreler oldu. Tüm bunlara karşı ilaçlar geliştirilmeye devam edilirken, koruyucu / önleyici sağlık kavramı da daha çok gündeme gelmeye başladı. Şunu gayet iyi biliyoruz ki tedavi her zaman önlemeden daha pahalı ve zorludur. Koruyucu / önleyici yaklaşım, wellness kavramı ile birlikte sadece bedenimizi değil sağlığımızı etkileyen tüm başlıkları da içeriyor. Beden sağlığımız ise bazı başlıklara dikkat etmemizi gerektiriyor.
- Dengeli ve temiz içerikli beslenme
- Düzenli egzersiz
- Düzenli ve yeterli uyku
- Zarar veren alışkanlıklardan uzak durma
- Eksik öğeleri tamamlama
- Düzenli ve önleyici bakım
- Stres ile başa çıkma
- Sosyal ilişkileri güçlendirme
Bu başlıkların her biri kendi içinde ayrı ayrı önemli. Sağlıklı bir yaşam sürmek ve yaşam yolculuğunu uzatmak için hepsinin katkısı var. İleriki yazılarımda bu başlıklara zaman zaman değineceğim. Sağlıklı bir kış dönemi geçirmeniz dileğiyle…
Wellness Kavramı
Wellness, toplam bir iyilik hali. Yani iyi olmak sadece bedensel iyilik ile sınırlı değil. İyi olmanın yedi boyutu var. Bu yedi boyutun da farklı anlamları var. Tam bir iyilik hali için bu yedi boyutu gerçekleştirmek gerekli.
- Fiziksel iyilik hali: Doğru beslenme, fiziksel aktivite, zararlı alışkanlıklardan uzak durma ve koruyucu önlemlerle vücut sağlığını korumak.
- Zihinsel iyilik hali: Yeni fikirlere açık bir zihin ile kişisel gelişimi destekleyici deneyimler / girişimler peşinde olmak ve topluma hizmet edecek projelere katılmak.
- Duygusal ve psikolojik iyilik hali: Duyguları anlayabilmek ve her gün ortaya çıkan problemlerle nasıl başa çıkılacağını bilebilmek. Bu sayede tüm hayat ile ilgili olumlu bir bakış açısı edinmek ve geleceğe umutla bakabilmek.
- Sosyal iyilik hali: Başkaları ile iletişim içinde olmak ve toplumda rahat ve destekleyici bir biçimde yaşayabilmek.
- Ruhsal iyilik hali: Hayata anlam katabilmek ve kendine olan inancını geliştirebilmek. Bu sayede inançlar ile hareketler daha birbiri ile uyumlu hale gelmektedir.
- İş ile ilişkili iyilik hali: Çalışılan yerlerde değerlerimizle örtüşen işler yapabilmek. Değerlerimizi yaptığımız işe katabilmek. Yetenekleri en iyi şekilde işte kullanabilmek.
- Çevresel iyilik hali: Temiz su, temiz hava ve temiz çevre gibi toplumsal önemi olan çevre konularında kendimize düşenleri yapabilmek ve yeteneklerimizi çevresel konularda destek olabilmek için kullanabilmek.