İLKO İlaç/ Wellcare İcra Kurulu Üyesi Mustafa Cem Öncel ile bir söyleşi gerçekleştirdik:
Mustafa Cem Öncel kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Fen Lisesi mezuniyetim sonrası lisans eğitimimi Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesinde tamamladım. Lisans eğitim sürecimin bir bölümünü ise London School of Economics ve NOVA University Lisbon’da sürdürdüm, bu çerçevede her iki üniversiteden farklı mezuniyetlerim var. PwC’deki staj dönemimde farklı sektörlerin iç dinamiklerini görme fırsatı yakaladıktan sonra iş hayatıma, aile şirketimiz Selçuklu Holding bünyesindeki İlko İlaç’ta başladım. Farklı iş birimlerimizde edindiğim tecrübelerim sonrası 2015’te Wellcare markamızın kuruluşu için üstlendiğim görev ve sorumluluk ile birlikte sektördeki uzun ve keyifli yolculuğum başladı. Kurucumuz Ecz. Mustafa Öncel’den sonra şirketin üçüncü kuşak temsilcisi olarak ilaç ve sağlık sektöründe kendisinin vizyon ve hedefleri doğrultusunda çalışıyor olmak aynı zamanda gurur verici. Bir aile şirketi olan ancak kurumsallığı daima ön planda tutan firmamızın global vizyonu çerçevesinde OTC markası ve portföyü yaratılması yolunda; bir çok Ar-Ge, iş geliştirme, pazarlama, ürün lisans hakları, üretim, lansmanlar, vb. süreçlerini çalışma arkadaşlarımla beraber yöneterek 2015 yılı sonunda Wellcare markamızın temellerini attık. Sıfır noktasından itibaren her adımında büyük emek sarf ettiğimiz Wellcare markamızın kısa sürede geldiği noktada Türk ilaç sektörüne önemli katkı sağladığımıza inanıyorum. Amacımız Wellcare’i inovatif bakış açısıyla şekillendirdiğimiz ürünlerimiz, Ar-Ge ve üretim yetkinliklerimiz, profesyonel ekibimiz, hekim ve eczacılarımızın güveni ile çok daha üst noktalara taşımak. Bunu da başaracağımıza gönülden inanıyorum.
Kurucunuz Ecz. Mustafa Öncel’in, “Global bir ilaç üreticisi olacağımıza inanıyorum” sözünü temsilcileri olarak yerine getirdiniz. İLKO İlaç’ın büyüme serüveninden biraz bahseder misiniz?
Türkiye’nin ikinci nesil eczacılarından olan Mustafa Öncel’in Türk ilaç sanayinin kurucularından biri olduğunu söyleyebilirim. Bünyesinde faaliyet gösterdiğimiz Selçuklu Holding’in ve İLKO İlaç’ın faaliyetleri, Ecz. Mustafa Öncel’in 1960’lı yıllarda majistral ilaç üretimi ile başlayan eczane eczacılığına ve sonrasında ilaç sektöründeki yatırımlarına dayanmaktadır. Kendisi özellikle ilaçta yerli ve milli sanayinin var olması gerekliliğine inanmış ve milli ilaç firmalarının güçlü ve yüksek standartlarda üretim tesislerine sahip olması, global arenada yer alması gerektiğini savunmuştur. İLKO İlaç bu ilkeler üzerine kuruldu. Avrupa GMP belgesine sahip ve yılda 120 milyon kutuya ulaşacak kapasitedeki üretim tesislerimiz, iki ayrı Ar-Ge Merkezimizde geliştirerek tıbbın hizmetine sunduğumuz ürünler ve imza attığımız ilklerle 2012 yılından beri her yıl sektörün en hızlı büyüyen firmaları arasında yer alıyoruz. İLKO İlaç, 50 yılı aşkın birikim ve tecrübenin bugünkü temsilcisidir. İLKO olarak hem yurt içinde hem de yurt dışı coğrafyalarda yaygın olarak yer almak üzere yoğun çalışmalarda bulunuyoruz. CIS, Ortadoğu, Balkanlar, Uzakdoğu, Afrika ve Latin Amerika bölgelerinde bulunan 40’ın üzerinde ülkede ürün ruhsatlandırma ve ihracat faaliyetlerimiz mevcut. Hatta Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO) 2017 yılı verilerine göre Madrid Protokolü çerçevesinde Türkiye’den ilaç sektöründe en fazla marka başvurusu yapan şirket İLKO İlaç olmuştur. İhracat çalışmalarımızın yanı sıra üretim faaliyetleri konusunda stratejik işbirliklerine de imza atıyoruz. Örneğin, dünyanın önde gelen ilaç firmalarından Servier ile yaptığımız stratejik işbirliği çerçevesinde, Servier’in Türkiye pazarına yönelik ürünlerinin büyük bir kısmı İLKO İlaç tarafından üretilmektedir. Güçlü bir Ar-Ge yapısına sahibiz ve ileri teknolojiye dayalı katma değerli ürünlerin geliştirilmesi üzerinde yoğunlaşıyoruz. Kurulduğumuz günden beri Ar-Ge’ye yoğun yatırımlar yaptık ve halen yatırımlarımıza devam ediyoruz. Hacettepe Üniversitesi Teknoparkı içinde yer alan 2600 metrekare kapalı alanlı Ar-Ge binamızda küçük moleküller üzerinde Ar-Ge çalışmalarımızı yürütüyoruz. 2013 yılında ise İstanbul Teknopark bünyesinde yer alan Biyoteknoloji Ar-Ge Merkezimiz devreye girdi ve burası Türkiye’nin ilk biyoteknolojik ilaç Ar-Ge merkezidir. Her iki Ar-Ge Merkezimizde odağımızı onkoloji ürünleri üzerine yoğunlaştırmış durumdayız. Üniversite- Sanayi işbirliği çerçevesinde Hacettepe, Sabancı üniversiteleri ile biyoteknoloji özelinde ortak yürüttüğümüz projelerimiz var. Türkiye’nin ilk yerli morfin sülfat tabletini ürettik. Güney Kore menşeili biyoteknoloji şirketi Genexine ile ortak Türkiye’nin ilk biyoteknolojik ilaç şirketi İlkogen’i kurduk. Kemoterapiye bağlı nötropeni tedavisinde kullanılacak ilk orijinal biyoteknolojik ilacımız GX-G3’ün Faz II klinik çalışması başarıyla tamamladık. EU GMP’nin yanı sıra tıbbi cihaz üretim belgesi olan ISO 13485 sertifikasına sahibiz. ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve BS 10012 Veri Koruma Kişisel Bilgi Yönetim Sistemi belgelerini Eylül 2019 itibariyle birlikte almaya hak kazanan Türkiye’de ikinci, ilaç sektöründe ise ilk firma İlko olmuştur. Yine pandemi döneminde tüm gereklilikleri çok hızlı bir şekilde yerine getirerek üretime kesintisiz devam ettik ve üretim tesislerimiz TSE tarafından COVID-19 özelinde verilen ‘Güvenli Üretim Yeri’ sertifikasını almaya hak kazanan ilk ilaç şirketi oldu. Bu belgelendirme ile Üretim Tesislerimiz; güvenilir, salgından etkilenmemiş ve hijyenik koşullarda ilaç üretim faaliyetlerini aksatmadan yürütebilme kabiliyetini bir kez daha gösterdi. Özetlemek gerekirse, küresel rekabetin içinde yer alabilmek için sektörümüzün hem dünya genelindeki gelişimini hem de faaliyet gösterdiğimiz coğrafyaların kendine özgü dinamiklerini, değişimlerini yakından takip ve analiz ediyoruz. Organizasyon yapımızı da kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerimizde hızlı aksiyon alacak şekilde kurguladığımızı ifade edebilirim.
İLKO İlaç’ın 2016 yılında faaliyete başlayan Tüketici Sağlığı Markası Wellcare’i Türk halkı sevdi. Kısa bir zamanda bilindik bir marka oldu. Bunu nasıl başardınız?
Bu soruya öncelikle Wellcare’in bugün bulunduğu noktaya gelmesinde büyük desteği bulunan, bizlere ve ürünlerimize inanan başta hekimlerimiz ve eczacılarımız olmak üzere bizi tercih eden tüketicilerimize teşekkür ederek cevap vermek isterim. Wellcare olarak yola çıkmadan önce uzun bir hazırlık dönemi geçirdik. Bu süreçte uluslararası OTC pazarını, Türk halkının talep ve ihtiyaçlarını iyi analiz ettiğimizi düşünüyorum. Dünya genelinde yapılan araştırmalar yaşam şartlarındaki değişimle birlikte yaşam süresinin uzadığını ancak kalitesinin düştüğünü ortaya koymakta. Bu da yepyeni ihtiyaçları beraberinde getirdi. Hayatı doya doya, sağlıklı, enerjik ve mutlu; kısaca ‘sağlıkla yaşama’ günümüzün belki de en ince sanatı. Sağlığımızı, hayatımızdaki güzelliklerle bütünleştirerek yaşamak tamamen bize ve seçimlerimize bağlı. Bu aslında Wellcare’in çıkış noktası oldu. Hastalanmadan önce alabileceğimiz önlemler olduğunu gördük. Wellcare olarak bu noktada klinik etkinliği kanıtlanmış, inovatif, kullanıcı dostu, sağlık otoritelerinden onaylı, doktor ve eczacılarımızın güvenle önerebileceği tamamlayıcı tedavi ürün portföyü ortaya koyduk. Hem ürünlerimiz hem de kurguladığımız farklı iletişim modelleri, aksiyonlar birleştiğinde Wellcare bilinen ve tercih edilen bir marka haline geldi. Globalden gelen gücümüzü ve İLKO İlaç’ın sağlam altyapısını, bilimsel ve güvenilir portföyümüz ile doğumdan itibaren yaşam döngüsünün her aşamasında, sağlık problemlerine çözüm sunma ve yaşam kalitesini yükseltme hedefi için çalıştığımızı başta hekimlerimiz ve doktorlarımız olmak üzere tüketicilerimize de doğru aktarabildiğimizi düşünüyorum. Bu noktada tüm ekip arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür etmek isterim. Şu anda sindirim sağlığı, probiyotikler, burun sağlığı (Sinomarin), vitamin ve mineraller, bitkisel takviyeler ve kadın doğum olmak üzere farklı kategorilerde tamamlayıcı tedavi ve reçeteli ürünlerden oluşan geniş bir ürün gamına sahibiz.
Gıda takviyelerine yönelik üretim ve satışlarınızda 2020 döneminde ne gibi gelişmeler yaşandı? Yeni yatırım, yeni ürün lansmanı, Ar-Ge, istihdam anlamında nasıl bir yıl geçirdiğinizi anlatır mısınız?
2020 yılında tüm dünya birçok açıdan daha önce hiç yaşamadığı boyutta bir salgınla karşı karşıya kaldı. Bu süreçte hem psikolojik sağlığın hem de bağışıklığın her dönemde güçlü kalmasının önemi net bir biçimde ortaya çıktı. Zaten koruyucu sağlık bilinci son yıllarda artmaktayken 2020 yılında başlayan pandemi ile OTC ürünleri kullanma alışkanlığının ve farkındalığının çok ciddi bir ivme kazandığına şahit olduk. Tüm firmalar gibi bizler de pandeminin ortaya çıkmasıyla 2020 başında planlarımız dışında bir tüketici talebi ile karşılaştık ancak güçlü global tedarikçilerimiz ve üretim altyapımız ile bu talebe anında karşılık veren nadir firmalardan biri olduk. Bu kritik dönemde etkin ve güvenilir ürünlerimizi toplum sağlığı için daima eczanelerimizde bulunur kıldık. Pandemi sürecinde ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda hızlı aksiyonlar alarak Ar-Ge’mizde geliştirdiğimiz vitamin ve mineral kategorisindeki yeni ürünlerimizin lansmanlarını gerçekleştirdik. Portföyümüzde artan farklı formlardaki gıda takviyeleri için de üretim tesislerimizde gerekli ekipman ve hat yatırımlarını 2020’de hayata geçirdik. Tüm bu zorlu pandemi sürecinde ise firmamızın dayanışma ve çalışan motivasyonu konularına verdiği önem doğrultusunda önceliği çalışanlarımızın sağlığına verdik ve kadromuzu koruyarak büyüyen yapımızda yeni istihdam olanakları yaratmaya devam ediyoruz.
Wellcare olarak sektöre yeni ve inovatif ürünler sunuyorsunuz. Eczanelerde 2021’de yeni ürünleriniz olacak mı? Pazarlama ve yatırım bütçenizi ne kadar artırmayı planlıyorsunuz?
2021 yılının da 2020 gibi pandeminin etkisi altında geçeceğini öngörüyoruz. Buna rağmen Wellcare olarak sektöre yeni ve farklı ürünler sunarak portföyümüzü
genişletmeye ve büyümeye devam edeceğiz. 2021 yılının başında özellikle vitamin, mineral ve probiyotik kategorilerimize yatırım yapmaya başladık. 2016 yılından piyasaya sunduğumuz sprey formunda, çocuklar ve yetişkinler için ayrı doz formları olan Wellcare Vitamin D3’ün yeni bir formu Wellcare Vitamin D3+K2 ile Vitamin C + Selenyum içeren Efervesan tableti de çok yakın bir süre önce tıbbın hizmetine sunduk. Güvenilir ve kaliteli ürün sunma stratejimiz doğrultusunda tüketici odaklı iletişim faaliyetlerimize 2021 yılı Ocak ayı itibariyle ve bir önceki yıla göre bütçemizi %50 oranında arttırarak yoğun bir şekilde başladık. Bu çerçevede Ocak-Şubat döneminde Tv ve dijital mecralarda iletişim yatırımlarımız oldu. Bağışıklığı destekleyen ürünlerimizi bir arada anlattığımız kampanyamıza çok güzel geri dönüşler almaya devam ediyoruz. Yine pazarlama faaliyetlerimiz kapsamında 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz, hekim ve eczacılara dijital platformlardan erişim ve tanıtım etkinliklerine 2021 yılında da güçlü bir şekilde devam edeceğiz.
İhracat faaliyetleriniz var mı?
Wellcare markalı ürünlerimizin ihracatını başta komşu ülkeler olmak üzere Balkanlar, Afrika ve Uzakdoğu’ya yapmaktayız. Özellikle 2020 itibariyle bu alanda büyümeye de başladık. Bu topraklardan bir tüketici sağlığı markasını çıkararak ihracat portföyümüzü daha da genişletmeyi amaçlıyoruz.
Wellcare olarak hedefleriniz neler?
Wellcare olarak hem kuruluş hem de öncelikli hedefimiz ülkemizden global bir tüketici sağlığı markası çıkarmak. Stratejimizi bu noktayı odak alarak kurguluyoruz. Bu hedefte ise bizi daima destekleyecek unsur Türkiye pazarında güçlü bir konum ile kaliteli ve geniş ürün portföyü olacaktır. En büyük gücümüz olan üretim ve Ar-Ge yetkinliğimiz, etkin satış-pazarlama ekiplerimiz sayesinde Türk ilaç sektöründeki öncü marka konumumuzu daha da güçlendireceğimize inanıyorum.