Ecz. Funda Palalı Aktaş ile eczacılık mesleği üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik:
Ecz. Funda Palalı Aktaş kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Kaç yıldır Büyükçekmece’desiniz?
1996 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. 2017 Arel Üniversitesi optisyenlik bölümünden mezun oldum. 2019 Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Fitoterapi Yüksek Lisansını bitirdim. 23 yıldır da Büyükçekmece Funda Eczanesinde eczacıyım.
AVM eczacılığının dezavantajları var mı?
Hastane veya sağlık ocağı karşısı eczanelerde bulunan kanser ilaçları da dahil tüm ilaçlar ve onların yanında, ilaç dışı gıda takviyeleri ve dermokozmetik ürünlerin de eczanemizde olması ciddi bir maliyet sorumluluğu yüklüyor bize. Ayrıca gıda takviyelerinin ve dermokozmetik ürünlerin internet sitelerinde de satılması bir dezavantaj. Bu ürünler hakkında danışmanlık yaptıktan sonra hastanın internetten talep etmesi de ayrıca üzücü bir durum.
Fitoterapi eğitimi de almıştınız. Fitoterapi’yi eczanenizde nasıl konumlandırıyorsunuz?
Eczacıların okuldan mezun olurken okuldan tam olarak mezun olduklarını düşünüyorum. Bütün eczacıların da bitkiyle tedaviyi desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Her tedaviyi bitkiyle desteklememiz gerekmekte. Bitki ile tedavi eczacının kontrolünde olmalıdır. Eczanemizde fitoterapi ürünlerine geniş yer veriyoruz.
Eczacının sağlık danışmanlığı ile ilgili görüşleriniz neler?
Eczacı, hastaların doktora gitmeden önce danışabileceği en yakın, en samimi ve en güvenilir sağlık danışmanıdır. Hastalar bizim yanımıza gelirken randevu almazlar, sıra almazlar direk her an bize ulaşabilirler onlara kapımız sonuna kadar açıktır.
Eczacılığın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Ülkemizdeki eczacıların mevcut sorunları neler?
Ülkemizde son yıllarda değişen yasalarla birlikte, yeni açılan eczacılık fakülteleri ve buna bağlı olarak hızla artan mezun sayısıyla eczacılık mesleki bir dönüşüm içine girmiş bulunmakta. Bu durumun eczacılık camiasında büyük bir sorun oluşturabileceği kaçınılmazdır. Fakat bu durumu değiştirmek ve hastalarımız açısından bir fırsata dönüştürmek bizim elimizde. Yardımcı eczacılık ve ikinci eczacılıkla eczanelerde daha kaliteli bir sağlık hizmeti sunulabilmektedir. Biz şuanda eczanemizde iki yardımcı eczacı ve iki eczacı arkadaşlarımla birlikte hastalarımız için elimizden gelen en iyi sağlık hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Bunun dışında SUT’ta yapılan değişiklikler eczanelerin hastalarla sorun yaşamasına neden oluyor.
Müşteri memnuniyetine önem veriyorsunuz. Bu konunun öneminden biraz bahseder misiniz?
Benim eczanemde hasta kapıdan girdiğinde önce güler yüzle karşılanır ardından soluklanması için çay ve kendi yaptığım kurabiyelerden ikram edilir. Hastalarımız dinlenirken reçetesi eczacılarım tarafından hazırlanır. Hastaya ilaçları ve kullanımları hakkında bilgi verilir. Hastaların soruları dinlenir. Herhangi bir problemle karşılaşıldığında hastanın mağdur olmaması adına gerekirse doktorlarımızla iletişime geçilir. Bizim önceliğimiz her zaman hastalarımızın memnuniyetidir. Temel ilkemiz budur.
Dermokozmetik pazarında eczanelerin konumu nedir sizce? Eczaneler bu ürünleri satarken nelere dikkat etmeliler. Vatandaşlar bu ürünleri nereden almalı?
Dermokozmetikler diğer adıyla kozmesötikler, istenilen kozmetik sonuca fizyolojik etki ile ulaşan, deri ve deriye bağlı oluşumların yapı ve fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyen, biyolojik aktivitesi olduğu iddia edilen madde ve ürünler olarak tanımlanmaktadır. Kısaca klasik kozmetikler ile ilaçlar arasında yer alırlar. Cilde bu derece etki edecek ürünler kullanılmadan önce çok dikkatli seçilmelidir. Eczanemde çalışan tüm eczacılar hastalarımın cilt problemlerini bir sağlık problemi olarak kabul eder. Hastaların cinsiyetine, yaşına, cilt yapılarına ve problemlerine en uygun olan dermokozmetikleri önerirler. Eğer çok ciddi bir cilt problemiyle karşılaşırsak hastalarımızı bu noktada doktorlarımıza yönlendiririz. Dolayısıyla hastalarımıza dermokozmetik ürünleri kullanmadan önce bu konuda kendini geliştirmeyi hedef edinmiş eczacılara danışmalarını öneriyoruz.
Eczacılık fakültelerine girişte başarı sırası şartı getirildi. 100 bin olarak belirlenen başarı sırası şartı sizce yeterli mi? Sayısı her yıl artan eczacılık fakültelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başarı sıralamasının getirilmesi doğru fakat yeterli değil. Yeni açılan ve açılmaya devam eden fakülte sayısı, mezun sayısı önümüzdeki yıllarda büyük sorunlara yol açabilir. Fakülte sayılarının da sınırlandırılmasının, artık yenilerinin açılmamasının gerektiğini düşünüyorum.
Genç eczacılara tavsiyeleriniz var mı?
Değişen ve dönüşen dünyada eczacılık mesleğinin de kendini güncellememesi düşünülemez. Eczacılık sadece eczane eczacılığından ibaret olmayıp hastane ve ilaç sektöründen adli eczacılığa, akademik alandan spor eczacılığına kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Bu alanlarda hizmet veren eczacı meslektaşlarımızla iletişime geçerek hayatlarını etkileyecek en uygun kararı alabilirler.