Yaşam etrafımızda dönüp duruyor ve biz yalnızca seyirci kalıyorsak biraz farkındalığın tam da zamanı… Aslında insan her zaman ilerlemek, yenilenmek, yeni şeyler öğrenmek kısaca değişiklik ister. Fakat bazen içinde bulunduğumuz durum bizi çok rahatsız etse de değiştirmek adına nedense adım atamayız, bir çeşit kabulleniştir bu.
Yanlış anlaşılmasın! İsyan bayraklarını çekin değil, hayatınıza değişik renkler katın diyorum… Bazen neden ilk adımı atamayız? Öğrenilmiş çaresizlikler, kaygılar ve korkular başlıca kaynağı. Ancak unutmayınız ki geçmişe sığınmak yalnızca bir kaçıştır, bazen derin bir nefes alıp yeniliklere yelken açmak gerekir. Yarattığımız dünyaya kendimizi hapsederek dışımızda kalan hayatı reddetmek konfor alanımızın içerisinde kalmaktır. Konfor alanımız bulunmaktan ve yapmaktan hoşlandığımız her şeydir. Farkına bile varmadan kendimizi tekrar ederek yaşarız. Kimi zaman döngüye kendimizi öyle kaptırırız ki, etrafımızda bulunabilecek basit güzelliklerle bağlantımızı kestiğimiz aklımıza bile gelmez, oysaki hayat akıp geçiyordur etrafımızdan…
İnsan detoksu
Yenilenmek saç modelimizi değiştirmek, kendimize yeni kıyafetler veya araba almak için kesenin ağzını açmak ya da pahalı tatillere çıkmak değildir. İçinde yaşadığımız şehrin güzelliklerinin ve yapabileceklerimizin bile ne kadar farkındayız, hiç kendinize sordunuz mu? Öncelikle gelin kendinizle bir anlaşma yapın. Dünya üzerinde yapılan anlaşmaların en önemlisi, insanların kendileri ile yaptıkları anlaşmalardır. Kendimizi yenileyeceğimize, kendimiz için yeni bir şeyler yapacağımıza dair… Zaman ve çevre şartlarının değişmesi ya da öz koşullarımızın tersine dönmesi nedeni ile yeniden gözden geçirilebilir. Ancak kendimize bir söz vermişsek ve bu söz bizim için faydalı olan bir unsur içeriyorsa zorluklar bizi yıldırmamalı, bu söze sadık kalmaya gayret etmemizde daima fayda var. Yeni bir dil öğrenmek, televizyonun karşısında çerez yerine meyve yemek, memnuniyetsizliklerimiz kadar takdirlerimizi de dile getirmek, hatta evimizde anısı var diye atamadığımız bazı eşyalara yeni yıl temizliği yapmak. Tabii insan detoksunu da unutmamak lazım.
Neredeyim? Nerede olmak istiyorum?
Olumsuzlukları ile bizi dibe çeken insanlar bu arındırmadan nasiplerini almalı. Yalnızca ortak bir geçmişimiz ve anılarımız var diye hayatımızda tuttuklarımıza, eğer tamamıyla çıkartamıyorsak en azından mesafe koymakta fayda var. Kendimize şu soruları sormalıyız, yanıtları üzerinde yeterince düşündüğümüzde hayatımızı yenilememize kılavuz olacaktır: Neredeyim? Nerede olmak istiyorum? İstediğim noktaya ulaşmak için neler yapmalıyım? İstediğim noktaya ulaştığımı nasıl anlarım? Bu durumdan çevrem nasıl etkilenir ve bana nasıl yansır?
Yarın spora başlamanın ilk günü olabilir, olumsuz kelimeleri dilimizden uzaklaştırmanın, hatta evimize her zaman gittiğimiz güzergahı değiştirmenin… Kısaca yarın “yeni bir ben”in ilk günü olabilir, tabii ki isterseniz.
Hepinize mutlu bir yıl dilerim.