Devletin zirvesine sunulan raporda; 2020’de ilaç harcamalarının iki katına çıkacağı, bundan dolayı Yerli İlaç Projesi’nin uygulamaya geçmesine dikkat çekildi.
Türkiye, 1 trilyon doları zorlayan küresel ilaç pazarına girmeye hazırlanıyor. Türkiye başta kanser olmak üzere dünyanın en önemli ilaç üreticileri arasında yerini almak için düğmeye bastı. İlk proje kapsamında, dünya çapında bilim insanları ile Türk insanının gen haritası çıkarılacak. Akciğer, diyabet, mide hastalıklarına sebep olan genler tespit edilecek, bu tespitler sonucu etken madde bulunarak ilaç üretimi sağlanacak. Bir diğer proje ile de çöpe giden kan plazmalarından ilaç üretimi sağlayan teknoloji, Türkiye’ye kazandırılacak. Sağlık Bakanlığı ilaca harcanan paradaki artışı analiz edip, yakın geleceğe ilişkin projeksiyonlarını devletin zirvesine sundu. Yapılan çalışmada, yakın gelecekte sağlıkta tüm bütçenin ilaç harcamalarına gideceği ve bu durumun cari açığa da olumsuz yansıyacağı belirtildi. Hazırlanan raporda, Türkiye’de, pazarın toplam büyüklüğünün 15.5 milyar TL’ye ulaştığı, bu rakamın 2020’de iki katına çıkacağı ve Türkiye’nin dünyada ilaç tüketiminde 10 ülke arasında yer alacağı ifade edildi. Raporda, kanser ilaçları başta olmak üzere en fazla harcama yapılan ilaçların tamamen yerli üretilmesi gerektiğine işaret edildi. Türkiye’nin en çok ithal ettiği yüksek maliyetli ilaçların yerli kaynaklarla üretilmesi için düğmeye basan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK aracılığıyla “Yerli İlaç Projesi” üzerinde yapılacak araştırmalara büyük destek vermeye başladı. Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında sağlık öncelikli sektörler arasına alınırken, bu konudaki teknolojilerin geliştirilmesinin çok önemli olması nedeniyle toplantıda, ilaç ve tıbbi cihaz teknolojileriyle ilgili adımların önünün açılması kararlaştırıldı.
Kanser ilacı üretimi
Türkiye’de kullanılan kanlardan kalan ve plazma olarak nitelendirilen atık çöp oluyor. Oysa ilaç devleri için bu atıklar çok değerli. Kan fraksinasyonu ile bu plazmalardan kanser ilacı üretimi sağlanıyor. Bir yerli, bir yabancı şirket ve Kızılay ortaklığında bu üretim yöntemi Türkiye’de kurulacak. 3 sene boyunca Kızılay, yabancı şirkete plazma sağlayacak. O şirket, üç sene sonunda Türkiye’de üretime başlayacak ve teknoloji paylaşacak. 7 sene sonra ortaklık sona erecek ve Türk şirket ile Kızılay bu alanda üretimi devralacak. Kanser enstitüsü Türkiye’nin bilim insanları ile Türkiye’nin kronik hastalıklarına neden olan genleri tespit edecek. Diyabet, mide rahatsızlıkları, akciğer hastalıkları gibi en çok görülen hastalıkların nedenleri keşfedildikten sonra etken madde arayışına geçilecek. Gen tespitinden sonra dünyadaki ilaç şirketleri devreye girip etken madde için proje ortaklığı teklif ediyor. Etken madde tespiti ile ilaç tamamlanacak ve denemeleri başlayacak.
Çalışmalara başlandı
Türkiye’de üretilen ilaçların hemen hemen tamamı jenerik ilaçlardan oluşması ve orijinal olmayan, fakat aynı özellikleri sağlayan jenerik ilaçların yerine yüzde yüz yerli ilaç üretimi kararı üzerine proje hazırlayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Kimya Bölümü, TÜBİTAK ve Avrupa Birliği desteğini alarak çalışmalarına başladı. “Tiyenokarbazol türevlerinin sentezi ve karakterizasyonu” projesini hazırlayarak Türkiye’nin 2023 hayallerinden birini gerçekleştirme yolunda büyük bir adım atılmasını sağlayan Kimya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Arif Kıvrak, araştırma grubuyla birlikte organik sentez alanında çalışmalarını sürdürüyor. Yerli ilaç üretimi üzerine hazırladığı projeyi anlatan Doç. Dr. Kıvrak, projeyle, özellikle ilaç potansiyeline sahip bileşiklerin tasarımı, sentezi ve bunların ilaç olarak kullanılması üzerine yoğun bir şekilde araştırma yaptıklarını söyledi. TÜBİTAK destekli, AB projesi olan çalışmasında, potansiyel olarak ilaç olabilecek organik yapıların tasarımını yaptığını aktaran Kıvrak, “Bu projemiz halen AB üyesi ülkelerle devam etmektedir. Bizim bu araştırma laboratuvarımızdaki ana hedefimiz, sentezleyerek elde ettiğimiz bir organik malzemenin ilaç olarak kullanılabilmesini sağlamaktır” dedi.